Avrupa PVC piyasaları Kızıldeniz krizine kayıtsız, Ocak ayının ikinci yarısında hava değişecek mi?

Batı Avrupa PVC piyasaları, Orta Doğu’nun kilit ticaret rotasındaki kriz global ticareti olumsuz etkilese de Ocak ayının ortasına dek çoğunlukla stabil seyretti. ABD ile İngiltere’nin Yemen’deki Husi hedeflerine havadan ve denizden saldırıları lojistik sıkıntıları pekiştirirken, Kızıldeniz krizi herhangi bir hafifleme sinyali vermiyor.

Piyasaların bu duruma kayıtsız kalmasının ardındaki nedenlerden biri, türev sektörlerdeki durgun faaliyetler oldu. Bu arada, marjlar negatif bölgede olsa da tedarik sıkıntısının olmaması tedarikçilerin zam hedeflemesini engelledi. Zira, Avrupa geleneksel olarak net ihracatçı konumunda. Bir dizi faktör bölgedeki tedarikçileri ayın ilk yarısında rekabetçi kalmaya iterken, ABD ve Mısır malı PVC üzerindeki antidamping soruşturması, Asya’dan yükleme sıkıntıları ve yükselen navlun oranları ithal tedarikin sıkışmasına ve fiyatların yükselmesine neden olacak.

Amerika, Avrupa Birliği’nin başlıca ticaret partneri olmaya devam etti

Bölgede, özellikle Amerika’dan olmak üzere ithalat baskısı yükseldi. Bu durum, global ekonomilerin faiz oranları, yavaşlayan büyüme, kalıcı enflasyon ve jeopolitik belirsizliklerle mücadele ettiği bir dönemde üretici marjlarını olumsuz etkiledi.

Önemli bir piyasa oyuncusu, “Kızıldeniz krizi, yoğun ithalat ABD’den yapıldığı için Avrupa PVC piyasalarını etkilemiyor,” dedi.

Nitekim, ABD ve Meksika’dan ithalat 2023’ün Ocak-Kasım döneminde bölgenin toplam ithalatının %60’tan fazlasını oluşturdu. 608.000 tonluk toplam ithalatın yaklaşık 370.000 tonunu ABD ve Meksika malları oluşturdu. Bu ülkelerden ithallerin toplamı, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yaklaşık %33’lük bir artış kaydetti. Mısır, %7,3’lük pazar payı veya 44.410 tonla en büyük dördüncü tedarikçi konumunu korudu.

Avrupa Komisyonu (EC), Kasım ortasında Mısır ve ABD’den S-PVC ithalatı üzerinde bir antidamping soruşturması başlattı. Antidamping vergisi uygulanması durumunda ticaret akışındaki olası değişiklikleri görmek için, lütfen ChemOrbis Plastik Haberleri’ni inceleyin Amerikan PVC, Avrupa pazarını kaybedebilir; ticaret rotalarında değişim ve sıkı bir rekabet kapıda .

Kızıldeniz’den PVC ithalatı Avrupa’yı hemen etkilemeyebilir

Kızıldeniz Avrupa’ya en kısa rota olduğu için, en büyük darbeyi Asya ve Orta Doğu’dan yüklemeler aldı. Ancak, Asya Amerika’ya kıyasla bölgenin toplam PVC ithalatının yalnızca ufak bir kısmını oluşturuyor. Güney Kore, Tayvan ve Çin’den ithalat, Kasım 2023’e kadarki toplam ithalatın %18’ini oluşturdu.

Tayvanlı Formosa, deniz lojistiğini olumsuz etkileyen Kızıldeniz krizi nedeniyle Avrupa’ya henüz yüklenmemiş tüm CIF malları 12 Ocak 2024 itibarıyla iptal etti. Ancak, Tayvan’dan Avrupa ve Türkiye’ye satışlar sınırlı olduğu için bu durumun Avrupa’yı pek etkilemesi beklenmiyor.

Bir tüccar, “Konteynerlerin geri gelmesi uzun sürdüğü için bazı teslimat gecikmeleri var. Mısır’dan fiyatlar hafif yükseldi. Güney Kore’den yeni tekliflerin de yükselmesi beklenirken, Mart teslimatları için bir teklif yok. Bazı tedarikçiler, yükselen navlun oranları nedeniyle önceden satılan mallarda yukarı yönlü düzeltme istiyor,” dedi.

Asya’dan aksayan yüklemeler Avrupa’nın ihracatı artırabilir

İhracata gelince, Ocak-Kasım 2023 dönemindeki toplam PVC ihracatı (915.000 ton), ihracatların 1 milyon tonun üzerinde olduğu 2020, 2021 ve 2022’nin aynı dönemlerine kıyasla sınırlı kaldı.

Avrupa’nın, Güney Kore’den ithalatı olumsuz etkileyen Kızıldeniz krizi ekseninde özellikle ana ihracat rotası olan Türkiye’ye ihracatı artırma şansı bulunuyor.

PVC pandemi öncesi seviyelere dönecek mi?

Zayıf talep koşulları nedeniyle Avrupalı üreticiler geçtiğimiz yıl ciddi düşüşler uyguladı ve teklifler, ithal ve spot seviyeler arasındaki büyük fark ekseninde son yılların en düşük seviyelerine indi. Alıcılar, zayıf nihai piyasalara işaret ederek agresif olması halinde ithal mala girdi ve yurtiçi piyasalardan alımlarını sınırladı. Bu durum, bölgedeki üreticilerin fiyat stratejilerini şekillendiren kilit faktörlerdendi.

2024 kontratlarında, K67-68 için başlangıç seviyeleri FD 850€/ton kadar düşüktü. Bu, ithal mallara paralel seviyelerde veya ithallerin altında yer aldığından Avrupalı üreticiler için oldukça rekabetçi bir seviyeydi.

ChemOrbis verilerine göre, fiyatlar Mayıs 2022’den beri çoğunlukla düşüş eğilimli seyretmenin ardından 2020’nin son çeyreğinden bu yana en düşük seviyelerine geriledi.



Spot PVC fiyatları, pandemi sonrası ekonomik yavaşlama ortamında yükselen üretim maliyetleri ve düşük işletim oranlarını tetikleyen yüksek enflasyonu yansıtarak halen pandemi öncesi normallerin hafif üzerinde yer alıyor.

Bu arada, yurtiçi PVC türleri artık ithaller üzerinde büyük bir prim taşımıyor. Bu durum, devam eden antidamping soruşturmasıyla birleşerek ithal mallar için ilgiyi bir süredir sınırlıyor. Kızıldeniz krizi teslimat gecikmelerine neden oldukça ve taşımacılık maliyetlerini yükselttikçe ithal fiyatların rekabetçi olmayacağını belirtmek yanlış olmaz.

Satıcılar dibi sorguluyor

Ocak’ın ilk yarısında, oyuncular nihai piyasalardaki zayıf tüketim nedeniyle işlemlerinde hafif düşüşler bekliyordu. Nitekim, bazı işlemlerde hafif indirimler bildirildi ve bu indirimler mevcut spot aralıklara kıyasla üst sınırlardaki bazı düzeltmeler olarak adlandırıldı.

Ancak, zayıf arz-talep dinamiklerine rağmen ayın geri kalanında PVC için indirimler sınırlı olacak gibi gözüküyor. Oyuncuların çoğu, son yılların en düşük seviyelerinde yer alan fiyatlar, karsızlık ve yükselen ithal teklifler nedeniyle fiyatların dibe yaklaştığına inanıyor. Ayrıca, bir tüccar Orta Avrupa’daki alıcıların düşük tedarik nedeniyle K70 için yüksek fiyat ödemeye yanaştığını belirtti.

İlk çeyrekte piyasayı neler bekliyor?

Sıkışan tedarik görünümünün düşük talep beklentilerinin önüne geçip geçmeyeceğini zaman gösterecek. Bazılarına göre Şubat, talebin iyileşememesi durumunda fiyat zammı görmek için çok erken olabilir. Ancak, lojistik aksamalar ve yükselen navlun oranları ekseninde rekabet gücünü yitiren ithallerin, Avrupalı satıcılar arasında daha güç bir duruşu destekleyeceği aşikar. Bölgedeki piyasalarda üretim maliyetleri diğer piyasalara kıyasla daha yüksek olduğu için, PVC üreticileri en kısa sürede marjlarını iyileştirmek istiyor.

Bölgedeki piyasalar süregelen düşük işletim oranları nedeniyle kısıtlı ithal tedarike hazırlıklı olmasa da, talep piyasadaki gidişatı belirleyecek.

Alıcılar yılı düşük stoklarla kapattığı için stok yenileme faaliyetleri görülebilir. Satıcılara göre, son gelişmeler ithallerin varışına ilişkin belirsizlikler ve ABD’den yükselen navlunlar ekseninde hazır mallar için talebi muhtemelen artıracak.

Öte yandan, Kızıldeniz’de uzun sürecek bir gerilim global ekonomik toparlanmayı ciddi ölçüde etkileyebilir. Zira, kriz tedariki kısıp maliyetleri artırarak enflasyonist baskıları tetikledi. Önde gelen merkez bankaları, durumun kötüye gitmesi ihtimaline karşılık yüksek faiz oranlarını korumak zorunda kalabilir. Asya’dan hem hammadde hem de yarı mamüller için tedarik aksaklıkları, pandemi döneminde olduğu gibi otomotiv ve inşaat sektörlerinde imalat faaliyetlerini olumsuz etkileyerek siparişlerin iptal edilmesine neden olabilir.