Avrupa PVC piyasalarında marj iyileştirme öncelikleri, arz dengesizliklerine ağır basıyor

Şubat ayının başı, hem yurtiçi hem de ithal fiyatlar için fiyat artışları, arz düzenlemeleri ve karışık talep görüşleriyle şekillendi. Bir süredir olduğu gibi, devam eden arz-talep dengesizliği ve alıcıların keskin fiyat artışlarına direnç göstermesi, bu ay yoğun pazarlıkların yaşanacağına işaret ediyor.
PVC için fiyat artışları farklılık gösterdi
Şubat PVC fiyatları için, etilen kontratındaki artışın yarısı veya tamamına tekabül eden 25€/ton ila 50€/ton arasında değişen artışlar görüldü. Avrupalı PVC üreticileri, artan enerji fiyatlarının oluşturduğu ek maliyet yükünü de göz önünde bulundurarak, etilen kontratındaki artışın yarısını aşan zamlar uygulayarak negatif marjlardan kurtulmayı hedefliyor. Bazı alıcılar spot piyasada 25€/tonluk daha ufak artışlarla teklif aldıklarını bildirse de, üreticiler başlangıç seviyesine bağlı olarak 30-50€/tonluk artışlar uyguladı.
Önde gelen bir piyasa oyuncusu, “Tekliflerimizde güçlü duracağız ve ayın ilerleyen dönemlerinde revizyon yapma gibi bir niyetimiz yok. Ana hedefimiz, ilave mali kayıplardan kaçınmak olacak,” dedi.
Farklı bir üreticiden bir kaynak, “Fiyat aralıklarının alt sınırında önemli artışlar var ve üst sınırda işlemler 25€/tonluk artışlarla gerçekleşebilir. Buna rağmen, devam eden düşük sezon nedeniyle bu maliyetleri müşterilere yansıtmak zor," dedi.
Talep, zamlara tepki olarak hafif geriledi
Güçlü Şubat görünümü, alıcıların ilerideki artışlardan kaçınmak için piyasaya döndüğü Ocak ayında alım faaliyetlerinde artışa zemin hazırlamıştı. Fiyat sorguları halen canlı olsa da, bazı tedarikçiler alıcıların artan fiyatlara uyum sağlamaya çalışması nedeniyle Şubat ayının ilk yarısında satış hacimlerinde bir düşüş fark etti.
Ancak, Spolana’nın kalıcı kapanışı göz önünde bulundurulduğunda belirli piyasalarda talebin stabil seyretmesi, alıcıları alternatifler aramaya ve diğer tedarikçileri araştırmaya yönlendirdiği için bölgesel farklılıklar da görüldü.
Üreticiler, fiyat artışları ve müşteri direncini dengeleme konusunda zorlanıyor. Büyük ölçekli alıcılar, kış koşulları ve makroekonomik engeller nedeniyle zayıf seyreden türev piyasaları gerekçe göstererek etilen kontratındaki artışın yarısı kadar artış ödemeyi talep ediyor. Talep seviyelerine ilişkin belirsizlik ve alıcıların fiyat artışlarına karşı direnci muhtemelen kısa vadede piyasa dinamiklerini şekillendirmeye devam edecek.
Avrupalı PVC üreticileri ithal alternatifleri nasıl değerlendiriyor?
Mısır ve ABD’den yapılan ithalatta kesin antidamping önlemlerinin ardından, alternatifler sınırlı kaldı. Oyuncular, VCM sorunlarından kaynaklanan sıkışık arzı göz önünde bulundurarak Meksika’dan tekliflerin yükseldiğini bildirdi.
Bu kaynakların yokluğunda, navlun maliyetlerinin elverişliliğine bağlı olarak Asya’dan PVC ithalatında potansiyel bir artışa ilişkin tartışmalar devam ediyor. Bölgedeki üreticiler, henüz Asya’dan gelen rekabetçi fiyatların baskısını hissetmiyor.
Bir oyuncu, “Avrupalı alıcılar Asya’dan mal almayı alışkanlık haline getirmedi ve rekabetçi fiyatların cazibesine rağmen kalite endişeleri nedeniyle belirli Asya menşelerini seçmekte tereddüt edebilirler. Bu durum, talebin büyük ölçüde yurtiçinde kalmasını sağlayabilir,” dedi.
Mart için ilave artış beklentisi
Üreticilerin önümüzdeki aylarda birincil hedefleri olarak marj iyileştirmeye odaklanmaları bekleniyor ve çoğu oyuncu fiyatlandırma stratejilerini mevcut maliyet yapılarını yansıtacak şekilde ayarladı. Asya’dan ithal PVC’nin piyasaya sürülmesi fiyat baskısı anlamında önemli bir rol oynayabilir, ancak kalite endişeleri bu ithalata doğru kaymayı engelleyebilir.
Oyuncular, fiyat artışlarının devam etmesi beklenirken, talep ve arz dinamiklerinin nasıl gelişeceğini yakından takip edecek. Bazı önde gelen üreticiler tarafından planlanan duruşlar muhtemelen arzı azaltacak ve bu da bir noktada dengeyi sağlamaya ve ilave artışlara olanak tanıyacaktır. PVC piyasasının, özellikle kış sezonunun sona yaklaşması ve çeşitli sektörlerde talebin artmasıyla birlikte Mart ayına doğru artışlarını sürdürmesi bekleniyor.
Ekonomik açıdan bakıldığında, yetkililer Avrupa Merkez Bankası’nın faiz oranlarını daha da düşürmesini bekliyor. Avrupa ekonomisinin lokomotifi olarak görülen Almanya, 23 Şubat’ta sandığa gidiyor. Ocak ayı sonlarında Almanya, 2025 yılı için ekonomik büyüme tahminini bir önceki %1,1’lik büyüme tahminine kıyasla %0,3’e düşürmüştü. Global ekonomideki büyük değişimler ve yapısal zorluklar, şüphesiz PVC’nin yaygın olarak kullanıldığı otomotiv ve inşaat sektörlerinde de kendini hissettirecek olan ekonomik görünümü zayıflattı.
Diğer ücretsiz plastik haberleri
Plastik hammadde (PP, LDPE, LLDPE ,HDPE, PVC, Kristal, Antişok, PET, ABS) fiyatları, Petkim fiyatları, polimer pazar trendleri ve fazlası...- Avrupa PP, PE piyasalarında Mart ayı ilave artışlara işaret ediyor
- Hindistan'ın PVC piyasası, Tayvan'dan Mart indirimleriyle yeni düşüklere geriledi; oyuncular dip sinyalleri arıyor
- İlk çeyrek duruşları Şubat’ta O. Doğu PP, PE piyasalarını destekledi; bu durum Mart’a da yansır mı?
- G. Doğu Asya’da süresiz PE duruşları: Talep çıkmazı piyasayı tehdit ediyor
- Türkiye’de homo PP, Şubat’ta kopolimerlerden daha iyi performans gösterdi
- Asya’da PVC talebi durgun; toparlanma umutları 1. çeyrek sonuna ertelendi
- Güney Kore’nin petrokimya sektörü darboğazda: 2024 mali sonuçları umut vermedi, hükümetin son hamlesi çözüm olacak mı?
- Çin'de PP ve PE, tatil sonrası tedarik artışı ve durgun talep ile karşı karşıya
- Türkiye'de PVC talebi yükselen maliyetlerin gerisinde, alıcı-satıcı çekişmesi yaşanıyor
- Avrupa’da PP fiyatları ilave yükselirken, AYPE öne çıkıyor