Skip to content




Pazarlar

Asya Pasifik

  • Afrika

  • Mısır
  • Afrika
  • (Cezayir, Tunus, Libya, Fas, Nijerya, Kenya, Tanzanya, Güney Afrika)
Analiz Araçları Menüsünde Değişiklik
Artık Özet Görünüm Analizi, Netback Analizi ve Fiyat Değişimleri bölümlerine Fiyat Sihirbazı altından ulaşabilirsiniz.

Filtreleme Seçenekleri
Metin :
Arama Kriteri :
Bölge/ülke :
Ürün Grubu/Ürün :
Haber Türü :
Favorilerim:

Avrupa'da PP ve PE için 2025 görünümü: Arz fazlası ve değişen ticaret rotaları ekseninde zorlu marj mücadelesi

Manolya Tufan - mtufan@chemorbis.com
Esra Ersöz - eersoz@chemorbis.com
  • 19/12/2024 (11:34)
Poliolefin piyasaları, 2024’e Kızıldeniz geriliminin tetiklediği bir ulaşım krizi ile başladı ve bu durum ilk çeyrekte keskin fiyat artışlarına yol açtı. Fiyatlar, takip eden çeyreklerde düşüş eğilimli seyretti ve kısa süreli toparlanmalara rağmen 1. çeyrekte görülen seviyelerine erişemedi. Global kapasite fazlası ve zayıf talep bunda başlıca faktörler olurken, üreticiler marjlarını korumak için üretimi düzenlemeye çalışsa da pek başarılı olamadı.

PP ve PE piyasaları 2024’ü yılın en düşük seviyelerinde tamamladı

Otomotiv ve inşaat gibi türev sektörler önemli düşüşlere sahne olduğu için alım ilgisi tipik mevsimsel dinamiklere paralel hareket etmedi. Biraz daha iyi performans sergileyen diğer segmentler de yüksek enflasyona bağlı olarak azalan tüketici harcamaları nedeniyle ortalamanın altında kaldı. Bu durum, satıcı kanadında resin stoklarının birikmesine yol açtı. Özellikle PE için ABD’li üreticilerin yıl sonu stok boşaltma faaliyetleriyle her iki ürün de yılın başından bu yana en düşük seviyelerine indi. İlk çeyreğin başları için yapılan stok yenileme faaliyetleri göz ardı edilirse, şirketler temkinli kalmaya devam etti. Alıcılar yavaşlayan imalat ve bol arz nedeniyle stoklarını minimumda tuttu.

Arz ve talepteki genel kırılganlık sürekli bir zorluk teşkil etmeye devam ederken, ara sıra meydana gelen arz şokları fiyat artışlarına yol açtı. Ancak, bu artışlar kalıcı bir ivme kazanamadı. Zira, yükseliş eğilimi genel talepten gerekli desteği bulamadı ve arz normale döndüğünde, yukarı yönlü ivme hızla yok oldu. Bu açıdan 2023 ile benzer bir yıl oldu.
2025’e girerken, gelecekteki talebe dair önemli belirsizlikler mevcut. Sonuç olarak, 2025’teki gidişatın 2024’e kıyasla farklı olup olmayacağı talep dinamiklerine bağlı olacak. Bu, global eğilimlerin, jeopolitik gerginliklerin, olası ticari çatışmaların ve yeni kapasitelerin ortaya çıkmasıyla birlikte beklenen rekabetin bir araya gelmesiyle şekillenecek ve bu faktörlerin hepsi yakından takip edilecek.

İlk çeyrekte temkinli bir toparlanma bekleniyor

Oyuncular 2025’in ilk yarısında talepte ani bir artış öngörmezken, poliolefin piyasalarının genel olarak 1. çeyrekte bir toparlanma yaşaması bekleniyor. Ocak ayı çalışma günleri açısından kısa bir ay olacak ve birçok işleyicinin elinde halihazırda stok olması nedeniyle gelecek ay stabil fiyatlar görülebilir. Yıl sonu stok boşaltma faaliyetlerinin ardından, AB’ye önemli miktarda bir ithalat akışının oluşması bekleniyor. Ayrıca, olefin kontratlarının hafif düşüşle yapılması bekleniyor. Bu faktörler, fiyatları aşağı çekmezse Ocak ayı boyunca sınırlı bir aralıkta tutabilir.

Oyunculara göre, bölge içindeki son üretim aksaklıklarının ve geleneksel stok yenileme faaliyetlerinin etkisi, en erken Şubat ayından itibaren fiyatları yukarı çekebilir. Ayrıca, güçlenen dolar ve artan navlun fiyatları Avrupalı alıcılar için ithalatı daha pahalı hale getirdi ve bu durum, yurtiçi piyasa ile fark oluşmasına ve ithalata olan ilginin azalmasına yol açtı. Bu faktörler, muhtemelen tedarikçilere sıkışan marjlarını bir miktar telafi etme şansı verebilir.

Bir üreticiden bir kaynak, “Nisan-Mayıs aylarında, daha istikrarlı finansal koşullar ve artan piyasa güveninin desteğiyle AB talebinde bir toparlanma bekliyoruz,” dedi.
Marjlar geriliyor ve bu artık Avrupa’da büyük bir sorun
Üreticiler, pandemi kaynaklı ekonomik balonun patlamasını takiben, son iki yıldır çok dar ve hatta negatif marjlardan şikayet ediyor.

Poliolefin fiyatları ile monomer kontratları arasındaki fark bu yıl ara sıra negatif bölgeye düştü ve bu durum PP ve PE üreticileri için negatif marjlara neden oldu. C-MACC ve ChemOrbis verilerine göre, entegre olmayan üreticilerin yanı sıra Avrupa pazarını büyük ölçüde domine eden entegre nafta krakerlerinin nakit maliyetleri de, entegre olmayan üreticiler kadar derin olmasa da, negatif PE marjlarının tarihi ortalamaların oldukça altında yer aldığına işaret ediyor.


FD–NWE–LDPE–Spot–LLDPE–HDPE–PPH–PPBC

Ufukta daha fazla tesis kapanışı var

Global kapasite fazlasının özellikle ekonomiler henüz toparlanmadığı için talep artışıyla dengelenmesi beklenmediğinden, arz ve talep arasındaki dengesizlik yakın gelecekte varlığını sürdürecek. Uzun süreli arz dengesizliklerinden kaynaklanan baskıyı hafifletmek amacıyla, bölgedeki üreticilerin kar marjlarını daha da zayıflatan Avrupa’daki yüksek üretim maliyetleri ve eskiyen petrokimya tesisleri nedeniyle düşük oranlarda çalışmaya devam etmesi muhtemel.

Kıtanın giderek daha fazla ithalata bağımlı hale gelmesiyle, bölgedeki satıcılar ucuz ithal mallarla rekabet etmede zorluklarla karşılaşıyor ve bu durum onları üretimi azaltmaya veya daha kapsamlı yeniden yapılanma planları açıklamaya zorluyor.

2024’te, SABIC Europe, Temmuz ortasında sona eren bakım duruşunun ardından Olefins 3 krakerini durdurdu. ExxonMobil, Gravenchon etan krakerini ve poliolefin tesislerini 2024 yılının sonunda kapatacak. Şirket ayrıca Belçika’daki AYPE tesisini de gelecek yılın başında küçültecek. LyondellBasell, zorlu piyasa koşulları nedeniyle bu yılın başlarında Brindisi PP tesisini kapattı.

LyondellBasell, BASF, Versalis ve Orlen varlıklarında stratejik değerlendirme açıklayan üreticiler arasında yer alıyor.

Yüksek işletme maliyetleri, sıkı düzenlemeler ve kızışan global rekabetin şekillendirdiği zorlu piyasa, daha fazla tesis kapanışı ve yeniden yapılanma planlarına neden oldu. Tekrarlayan navlun krizleri, endüstri yapısal ve geri dönüşü olmayan bir devrime yaklaştıkça kaçınılmaz olanı sadece erteliyor.

Önde gelen bir piyasa oyuncusu, “Entegre bir üretici olarak, diğer iş kollarımızdaki kazançlar sayesinde polimer segmentimizdeki kısa vadeli kayıpları telafi edebilecek esnekliğe sahibiz. 2025’e baktığımızda, stratejik olarak kapasite artışı planlıyoruz ve düşük kapasiteyle çalışan monomer hatlarımızda üretimi artırma fırsatını değerlendiriyoruz. Bu, güçlü entegre marjlarımızdan destek alarak satış hacimlerini artırmamıza olanak tanıyacak. Buna karşılık, entegre olmayan üreticiler önemli zorluklarla karşılaşıyorlar ve negatif marjlar nedeniyle ellerinde pek fazla seçenek kalmıyor. Monomerleri dışarıdan almaya devam ederlerse, çoğu üretici tesislerini kapatmak zorunda kalacak. Zira maliyet dinamikleri sürdürülebilir değil," dedi.

Avrupa’da artan ithalatla ilgili olarak, bir piyasa kaynağı da, “Alıcı davranışında bir değişim gözlemliyoruz. Bir zamanlar temkinli olan müşteriler, şimdi ABD ve Orta Doğu’dan ithal PP ve PE alma konusunda daha istekli. Bu piyasada kapsamlı bir değişimin altını çiziyor," dedi.

Değişen ticaret rotalarıyla fiyat savaşı muhtemel

Yeni kapasiteler Çin’de yoğunlaşıyor: ChemOrbis Üretim Haberleri Pro’ya göre, 2025 yılında global piyasalarda PP için yaklaşık 9 milyon tonluk kapasitenin faaliyete geçmesi bekleniyor. Yeni kapasitelerin yaklaşık %67’sinin Çin’de yer alması bekleniyor. Benzer şekilde, global piyasalarda 2025 için yaklaşık 8 milyon tonluk yeni PE kapasitesi planlanıyor ve Çin’in bu kapasitede %60’tan fazla bir payı var.

Bu kapasite artışları, zorlu bir mücadele ortamı yaratarak mevcut tedarikçileri rekabetçi kalmaya zorlayacak ve pazar payı mücadelesi ile tanımlanması muhtemel 2025 yılı boyunca global resin fiyatları ve arz üzerinde baskı kuracak.

Avrupa Birliği, global arz fazlası durumu ve gümrük vergisi tehdidi bölgedeki kırılgan poliolefin pazarlarını daha da karmaşık hale getirirken, ithaller için bir hedef olmaya devam ediyor.

Trump 2.0 döneminde yeni vergiler: Yeniden seçilen başkan Donald Trump, Çin, Meksika ve Kanada’ya yeni vergiler uygulayacağının sözünü verdi. Bu ülkeler ABD’nin en büyük ihracat pazarlarından olduğu için misilleme vergiler açıklarlarsa çok büyük bir kapasite boşta kalacak.

ABD-Çin ticaret savaşının Avrupa üzerindeki etkisi: Eğer ABD ve Çin arasındaki ticari ilişkiler yeniden kötüleşirse, Çin PE üretiminde kendi kendine yeterli olma çabasını hızlandırabilir veya diğer pazarlara yönelebilir. Bu durum, global ticaret akışını ve fiyatları etkileyebilir. Sonuç olarak, ABD Çin’deki kaybını telafi etmek için AB, Güneydoğu Asya ve Orta Doğu’ya daha fazla odaklanabilir. Avrupa’nın, ABD’li PE tedarikçileri için önemli bir pazar olduğu biliniyor. Öyle ki, AB Ocak-Eylül döneminde yaklaşık %15’lik bir payla Çin’i çok yakından takip etti.

ABD-AB ticaret savaşının her iki pazara etkisi: Daha fazla ABD malının AB’ye ulaştığı bir senaryo, elbette Trump’ın AB’den yapılan ithalat için de yeni vergiler uygulamaması durumunda geçerli olabilir. Seçimden hemen önce, Trump AB malları üzerinde %10 ila %20 arasında değişen gümrük vergileri uygulama olasılığını dile getirdi. Bu durumda, AB de ABD mallarına yönelik olarak misilleme gümrük vergileri uygulayabilir.
Her iki ticaret savaşı durumunda da, ABD’li PE satıcıları dünyanın en büyük PE ihracatçısı olarak dünya genelinde pazar payı kaybetme riskiyle karşı karşıya. Amerikan PE Avrupa’da varlığını sürdürmeyi başaramazsa, Orta Doğulu ve Güney Koreli satıcılar bu boşluğu memnuniyetle doldurur. Birkaç yıl içinde dünyanın en büyük PP ihracatçısı olmaya hazırlanan Çin, yükselen navlun fiyatlarına rağmen geçen yıl AB’ye yaptığı PP ihracatını artırdı.
Ücretsiz Deneyin
Üye Girişi