Avrupa’da kızışan rekabet, PVC’yi iki ayın ardından aşağı çekti

Avrupa PVC piyasalarında görülen mütevazı toparlanma kısa sürdü. Zira fiyatlar zayıf arz-talep dinamikleri nedeniyle bu ay yön değiştirdi. Üreticiler, azalan talep ve yüksek üretim maliyetleri arasında artan rekabetle karşı karşıya. Fiyatlar, PVC satıcılarının marjlarını artıramadığı 2 aylık bir aranın ardından, daha önce öngörülen senaryoların aksine farklı boyutlarda düşüşler gördü.

İçeride rekabet kızıştı

Son derece sıkışık marjlara rağmen, bazı üreticiler piyasanın geri kalanıyla uyum sağlamak için özel fiyatlara razı geldi. Mayıs ayı başlarında beklentiler stabil olsa da, durgun talep Avrupa Komisyonu’nun antidamping vergilerine ilişkin yaklaşan kararı nedeniyle ithalle için sıkışan arz görünümü ve yüksek dönüştürme maliyetleri gibi diğer destekleyici faktörlerden ağır bastı.

Düşüşler, müşteri profiline ve başlangıç seviyesine bağlı olarak 5-10€/ton ile 30-50€/ton arasında değişti; ancak çoğunlukla etilendeki gerilemenin yarısını aştı. İtalya’da, tüm PVC türleri için fiyatlar aralıkların alt sınırlarında 950€/ton civarında seyretti. Batı Avrupa’da, alt sınırlardaki fiyatlar tesise teslim, 60 gün vadeli ödemeli bazında 850€/tonda veya üzerinde yer aldı.

Destekleyici olmayan arz-talep dinamikleri, Mayıs ayındaki düşüşlerin sebebi olarak gösterildi. Biriken stok seviyeleri satıcılar üzerinde baskı oluşturdu ve sınırlı da olsa herhangi bir talebi yakalama mücadelesini güçlendirdi. Piyasa oyuncularının ilave tonajlar için bildirdiği agresif spot teklifler bölge satıcıları üzerindeki satış baskısını kanıtladı. Bölgedeki düşük talebin yanı sıra, zayıf ihracat da stokların birikmesinde rol oynadı.

Bir distribütör, “Sadece mala ihtiyacı olmayan birkaç müşteri, 900€/tonun altında ilave tonaja girmeyi kabul etti. Ayrıca, Haziran ayında büyük fiyat değişiklikleri beklemiyorlar,” dedi.

Talep açmazı

Talep, sezonsal dinamiklere meydan okuyarak beklentilerin gerisinde kalırken, işleyiciler yetersiz sipariş girişleri bildirmeye devam etti. Türev piyasalarda da rekabet devam ederken, işleyiciler satışları artırmak için nihai ürün fiyatlarını düşürdü.

İnşaat sektörü, yüksek enflasyon nedeniyle yakın vadede toparlanma sinyali vermiyor. Sıkı rekabeti doğrulayan bir boru üreticisi, “Yüksek sezona rağmen bir yavaşlama var. Yüksek maliyetler insanların yeni ev inşa etmesini veya tadilat yapmasını engelliyor,” dedi. Kablo üreticileri de zayıf sipariş girişleri ve son agresif fiyatlandırmalar için yüksek enflasyonu suçladı.

İhracat piyasaları da zayıf

Türkiye ve Kuzey Afrika gibi yakın piyasalarda Ramazan Bayramı’nın ardından talepte bir artış yaşanmadı. Zayıf global talep, yüksek faiz oranları ve bol arz, ihraç fiyatlarda gözle görülür düşüşlere yol açtı.

Bir üreticiden bir kaynak, “Yüksek enflasyon ve parite sorunları nedeniyle Türkiye’de talep problemi devam ediyor. Ayrıca, ithal tedarikçiler arasında güçlü bir rekabet var,” dedi.

ABD malı PVC fiyatlarının agresif seviyelerde seyrettiği Kuzey Afrika’da da durum farklı değildi. Nitekim, yükselen navlun fiyatlarına karşılık Çin malı PVC’ye yapılan ufak zamlar, ABD ve Avrupa malları arasında sıkı rekabetin döndüğü Mısır’da tepkiyle karşılandı.

Avrupa menşeli vergisiz PVC fiyatları, Türkiye ve Mısır’da CIF, peşin ödemeli bazında 800-820$/tona kadar düşük seviyelerden bildirildi.

Bundan sonra ne olacak?

Devam eden soruşturma nedeniyle ithal hacimler düşüşte olsa da, Avrupa’da arzın gayet rahat olması herhangi bir arz endişesine mahal vermiyor. Avrupalı alıcılar ABD’den mal tedarik etmek yerine daha ziyade yurtiçi piyasalara odaklandı. Zira, gözleri soruşturmadan çıkacak yaklaşan karara kilitlenen alıcılar, bir zarara uğramamak adına ABD malı PVC’den uzak duruyorlar.

ABD ve Mısır’dan ithalatın azalması yurtiçi tedarikçileri desteklerken, oyuncular işleyici kanadında arz seviyelerinde üretimi etkileyebilecek büyük bir kesinti beklemiyor. Aksine, söz konusu hamle zayıf global talebe rağmen arzın dengelenmesine yardımcı olacak.

Talep canlanmaya başlamadıkça, ithal hacimlerin azalması durumunda dahi marjlarda iyileşme payı görünmüyor. Oysa mevcut marjlar, stabil soda fiyatları düşünüldüğünde üreticiler için kabul edilemeyecek kadar düşük. Bu tabloya bir de dalgalı hammadde piyasaları ekleniyor. Haziran ayı monomer kontratları mütevazı miktarlarda da olsa düşüşlerle yapılabilir.

Arz bolluğu ve yaklaşan yağmur mevsimi göz önünde bulundurulduğunda, Tayvanlı üreticinin Haziran için Asya’da yaptığı zamların diğer PVC piyasalarındaki havayı destekleyip desteklemeyeceği henüz belirsiz. Daha uzun vadede ise, Çin’in emlak sektörünü canlandırma hamlesi piyasayı güçlendirebilir.