Avrupa'da şişelik PET fiyatları, bölge piyasalarının yeni yıla yavaş bir başlangıç yapması nedeniyle stabil kaldı. Üreticiler marjlarını iyileştirmek için tekliflerini artırma fırsatı beklerken, durgun talep fiyat artırma girişimlerini engelledi. Spot fiyatlar Ağustos ayından bu yana stabil veya gevşeme eğilimli bir seyir izledikten sonra şimdilerde bir yıldan uzun bir sürenin en düşük seviyesinde seyrediyor...
Çin Yeni Yılı tatili öncesinde genel piyasa faaliyetlerinin yavaşlamasıyla birlikte, talebin sürekli olarak zayıf kaldığı Çin ve Güneydoğu Asya'daki poliolefin oyuncuları tatil sonrası piyasa görünümüne ilişkin beklentilerini paylaşmaya başladı. Bu yıl tatil Ocak ayının son haftasına denk geliyor ve piyasalar geleneksel olarak resmi tatil sona erdikten epey sonra faaliyetlerine dönüyor...
2024’ün Kasım ayının ikinci yarısında yedi ayın en düşük seviyelerine gerileyen Asya'daki ithal ABS fiyatları, iki hafta sonra Çin'de görülen hafif bir artış dışında büyük ölçüde stabil kaldı. Ancak, ithal piyasa 10 Ocak'ta sona eren hafta tekrar düşüşe geçerken, Çin'de yurtiçi fiyatlar zayıf talep ve maliyetler nedeniyle iki haftalık düşüşünü sürdürdü...
Çin'de PP fiyatları 10 Ocak'ta sona eren hafta piyasa dinamiklerindeki hafif toparlanma sayesinde yükselirken, PE fiyatları durgun talep ve gerileyen vadeli işlemler nedeniyle baskı altında kaldı. PE satıcıları ithal tekliflerini korumayı başardı, ancak yurtiçi alıcılara bazı indirimler sunarak iç pazarın ilave düşüşler görmesine neden oldu...
Avrupa Komisyonu (EC), Kasım ortasında Mısır ve ABD’den ithal S-PVC için bir damping soruşturması başlattı. Oyuncular, önümüzdeki döneme dair farklı tahminlerini ve olasılıkları ifade ederken, olayların bu noktaya nasıl geldiğine hızlıca değinelim.
Neler yaşandı?
İthal kaynaklar, bir süredir Avrupa’daki varlığını pekiştirdi. Bu durum, Haziran 2020 ve Nisan 2022 arasında görülen en uzun artış serisi esnasında, fiyatları daha önce görülmemiş seviyelere çıkaran yoğun arz sıkıntılarının ve ek enerji maliyetlerinin bir yansımasıydı. Nitekim, diğer global tedarikçiler bu süreçte rotasını Avrupa’ya çevirdi.
Bu da, pandemi sonrasında görülen ekonomik zorluklar nedeniyle global piyasalarda tüketimin yavaşladığı döneme denk geldi. Artan ithalat hacminin rekabeti kızıştırmasının yanı sıra, talepteki keskin daralma da fahiş fiyatların sürdürülememesine ve hemen hemen 2022’nin ikinci çeyreğinden bu yana aşağı yönlü düzeltmeler görmesine neden oldu.
Detaylara gelince, soruşturma, Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerden dampingli ithalata karşı önlem alma amacıyla, Ekim başında yapılan bir şikayetin ardından başlatıldı. İddialar, Mısır ve ABD’den ithal edilen S-PVC mallarının dampingli olduğu ve bu durumun piyasalara zarar verdiği yönündeydi. Soruşturmanın 13 ila 14 ay içerisinde tamamlanması beklenirken, daha öncesinde de geçici tedbirler alınabilir.
İthalat istatistikleri ne söylüyor?
ChemOrbis İstatistik Sihirbazı’ndan elde edilen aşağıdaki grafik, AB’nin 2020 ve 2023 yıllarındaki toplam PVC ithalatını göstermektedir. Veriler, 2023 yılı verilerinin tamamı olmadığı halde, PVC ithalatında istikrarlı bir büyüme olduğunu ortaya koyuyor. 2023 yılının ilk dokuz ayında 550.000 tonda yer alan PVC ithalatının, neredeyse 2022 yılının tamamında kaydedilen 567.000 tona ulaştığı görülüyor.
ABD ve Mısır’dan birliğe yapılan ithalata bakıldığında, pandeminin ticaret normları ve akışını altüst ettiği 2020’den bu yana dikkate değer bir artış olduğu görülüyor.
ChemOrbis İstatistik Sihirbazı’ndan elde edilen aşağıdaki grafikte de görüldüğü üzere, Amerika Birleşik Devletleri 2023’ün Ocak-Eylül döneminde yaklaşık %43’lük ithalatla, Avrupa’nın gümrük vergisi olmaksızın serbest dolaşımda olan düzenli tedarikçisi Meksika’nın yerini alarak birliğin en büyük tedarikçisi konumuna geldi. Bu seviye, 2020 yılının ilk dokuz ayında gerçekleşen ithalatın sekiz katına tekabül ediyor.
Mısır’a gelince, 2020’nin aynı dönemiyle kıyaslandığında, 2023 yılının Ocak-Eylül döneminde ithalatın dört katından fazlasına çıktığı gözlemleniyor.
AB27 İthalat Partnerleri – ChemOrbis İstatistik Sihirbazı Pro
Avrupalı oyunculardan gelen ilk tepkiler
ABD ve Mısır’dan AB’ye ithal edilen S-PVC mallarının dampingli olduğu iddiası yayıldıktan sonra, bazı oyuncular duruma şüpheci yaklaşsa da, alıcılar çekingen davranmaya başladı. İthal ve spot piyasalar arasındaki farkın daralmasının yanı sıra, yıl sonu durgunluğu ve genel talebin cansız olmasından dolayı söz konusu damping mevzusu piyasaları etkileyen tek unsur değildi. İki piyasa arasındaki 100€/tondan daha az fark düşünüldüğünde, işleyicilerin ithal alım yapmaktan çekineceği düşünülüyor.
PVC kontrat pazarlıkları devam ederken, hem sanayiciler hem de nihai ürün kullanıcıları indirim için ısrarcı davranıyor. Damping konusunun, 2024 için fiyatların artmasında ve alıcıların kontrat piyasasına dönmesinde etkili olup olmayacağını zaman gösterecek.
Olası bir anti-damping vergisinin önümüzdeki aylarda ithal piyasalardan alımları azaltması beklenirken, alıcılar genellikle bu durumu fiyatların belirleyeceğini düşünüyor. Alıcılar, “Söz konusu soruşturmaya rağmen, fiyatların rekabetçi kalması durumunda, gelecek yıl da ihtiyaçlarımızı ithal piyasalardan karşılayabiliriz. Bu noktada, ABD’li PVC tedarikçilerinin cazip fiyatlar vermeye devam edeceğini düşünüyoruz. Onların üretim maliyetleri, Avrupalı meslektaşlarına göre çok daha az,” yorumunda bulundu.
Avrupalı üreticiler, pazar paylarını korumayı hedefliyor
İthal piyasaların rekabetçi baskısı nedeniyle düşürülen işletim oranları tedarikçilere marjlarını iyileştirecek desteği sağlamadı. Aksine, üretim kesintilerine rağmen PVC arzı talebi geride bırakmayı sürdürdü.
Avrupa piyasalarının diğer global PVC piyasalarına kıyasla daha yüksek seviyelerden işlem görmesi, global pazarlar düşüş eğilimindeyken tedarikçilerin mallarını bölgeye yönlendirmesine neden oldu. Bunun yanı sıra, bu zorlu kararın arkasındaki itici güçlerden biri, piyasa koşullarındaki süregelen kötüleşme nedeniyle düşen ihracat fiyatları olabilir.
Ticaret akışı değişecek
Anti-damping vergilerinin uygulanmaya başlaması durumunda, ithalat akışı kesin olarak değişecek. 2024 başlarına dair karamsar beklentiler göz önünde bulundurularak, bütün piyasalarda tüketim seviyeleri PVC üretimiyle aynı doğrultuda hareket etmeyeceğe benziyor. Başka bir ifadeyle, ABD ve Mısır’dan AB’ye yapılması gereken ithalat gerçekleşmediğinde arz talebin üzerinde seyretmeye devam edebilir.
Avrupa’nın olası bir damping uygulaması durumunda yükü Türkiye mi üstlenecek?
Avrupa, söz konusu menşelere kapılarını kapattığında, bu ithal mallar Türkiye’ye gelebilir. Türkiye’deki oyuncular, “Yakınlık avantajı nedeniyle Mısır’dan Türkiye’ye daha fazla PVC gelebilir. Bu arada, kendi müşterilerine tedarik sağlamak için ihracatı azaltacak olmasındandolayı Avrupalı kaynaklarına ulaşılabilirlik azalabilir,” sözlerini aktardı.
Kaynaklar şu yorumları da ekledi: “Bu durum, bölgedeki zayıf talep görünümünün bir yansıması gibi duruyor. Anti-damping vergilerinin uygulanması durumunda, ABD’li ve Mısırlı kaynaklar Türkiye’ye daha fazla mal gönderecek ve nihayetinde bu durum, piyasalarda baskı yaratacak.”
Bu arada, ABD malı PVC Türkiye’de halihazırda antidamping vergisine tabi olsa da imalatçıların bu vergileri ödemekten muaf olması nedeniyle halen piyasadaki ana menşelerden biri. Mısır malı PVC ise, serbest ticaret anlaşması kapsamında vergiden muaf bir menşe olarak karşımıza çıkıyor.
Plastik sektörü ve polimer fiyatlarını etkileyen gelişmelerden ilk siz haberdar olmak ister misiniz? Bildirimleri bilgisayarınıza ya da mobil telefonunuza almak için "İzin Ver" butonuna tıklayın.