Çin, 2021’de global tedarikçilere meydan okuyarak PVC ihracatında rekor kırdı

Çin’in PVC ihracatı, Ocak-Kasım 2021 döneminde 1,6 milyon tonun üzerini görerek neredeyse üç katına çıktı ve tüm zamanların zirvesine ulaştı. Fahiş navlun fiyatlarına rağmen neredeyse tüm ihracat noktalarında satışlarını artıran Çin, aralarında ABD, Tayvan, Almanya, Fransa ve Japonya’nın da bulunduğu önde gelen PVC tedarikçilerini geride bıraktı.

Çin, PVC piyasalarında ABD’nin boşluğunu doldurdu

ABD, yılda yaklaşık 3 milyon ton ihracat kapasitesiyle dünyanın en büyük PVC tedarikçisi konumunda yer alıyor. Ancak 21 milyon ton civarında PVC üretim kapasitesine sahip olan bu petrokimya üssü, 2021 yılında kasırgalar ve kış fırtınalarıyla sarsıldı. Bu nedenle ihracat seviyeleri neredeyse yarı yarıya düştü. Bu noktada ise global PVC piyasalarında ABD’nin yokluğunu telafi etmek Çin’e düştü.

Çin, %80’i kömür bazlı üretimden oluşan 25 milyon tonluk kapasitesi sayesinde net bir PVC ihracatçısı konumunda. Ancak Çin 2021 yılında üretimini artırıp liste başı olmadan evvel, PVC tesislerini %70 civarında bir oranla işletiyordu ve ‘başlıca PVC ihracatçıları’ listesinin 7. veya 8. sırasında yer alıyordu.

İlk hedef elbette dünyanın en büyük PVC alıcısı oldu

Hindistan, toplam ihracatta %20’lik bir payla Çin malı PVC’nin en büyük varış noktasıydı. 2021 yılında, Çin’den Hindistan’a yapılan ihracatta %500’den fazla yıllık bir artış görüldü. Bu durum, Çin’i Japonya, Tayvan ve Güney Kore gibi önde gelen Kuzeydoğu Asyalı tedarikçilerin olduğu lige taşıdı.

Çin’in Hindistan’a ihracatında yaşanan önemli artışa rağmen, Hindistan’ın en büyük PVC tedarikçisi -2021’de yıllık bazda %25 düşüş görülse de- Japonya olmaya devam etti.

Tüccarlara göre, Japonya’nın Hindistan’a ihracatını aşağı çeken bakım duruşu sezonuydu. Tayvan, yıllık bazda hafif bir artışla Hindistan’ın ikinci PVC tedarikçisi olurken, Çin ufak bir farkla Güney Kore’yi geçerek üçüncü sırada yer aldı.

Çin, dünyanın en büyük PVC alıcısını bağlayıp Güneydoğu Asyalı tedarikçilere meydan okumanın yanı sıra, ABD, Batı Avrupa, Meksika ve Rusya’nın da pazar paylarını ellerinden almış görünüyor.

En keskin artış, Mısır’a yapılan ihracatlarda görüldü

Çin’in ikinci PVC ihracat rotası Vietnam oldu. Yakın bir rota olan Vietnam, 2021’de yıllık %274’lük bir artışla toplam ihracatın %12’sini oluşturdu.

Yukarda da bahsedildiği üzere, Çin nerdeyse tüm rotalarda ihracatını artırdı. Ancak en ciddi artış ihracatın düşük baz etkisi sebebiyle 17 kattan fazla arttığı Mısır’da oldu. Mısır’ın ABD malı PVC’ye yeni antidamping vergisi uygulayacağı düşünülürse, bu pazarda Çin malı PVC’nin 2022 yılında daha baskın olması bekleniyor.

Tüm zamanların zirvesindeki navlunlara rağmen Çin ihracatını rekora taşıdı

Çin, devam eden tüm lojistik problemlere ve şişkin navlun oranlarına rağmen PVC piyasalarındaki payını artırmayı başardı. Çin’den ABD, Avrupa ve Akdeniz’e navlun fiyatları, Ekim ayında 40 footluk konteyner başına 18.000$ gibi yüksek seviyelerden düşmüş olsa da, halen 13.000-14.000$ gibi yüksek seviyelerde seyrediyor.

PVC fiyatları, sonu gelmeyen arz problemleri nedeniyle 2021 yılında dünya çapında ciddi artışlar kaydetti. Bu fahiş seviyeler, Çinli PVC ihracatçılarının bir hayli yüksek navlun fiyatları ve lojistik sorunların etkisini ekarte etmelerine yardımcı olmuş gibi görünüyor.

2022’de ABD oyuna döndüğünde PVC piyasalarını neler bekliyor?

ABD’nin 2022’de pazar payını geri kazanma çabalarını, toparlanan üretim oranları ve son zamanlardaki kapasite genişlemesi ile senkronize olarak hızlandırması bekleniyor. Bununla birlikte, son zamanlarda yerel satışlar güçlü seyrediyor. Ayrıca, 1. çeyrekteki bakım sezonu artan kapasitenin etkisini dengeleyebilir. RTI’ye göre, Nisan ayına kadar üretimde tam kapasiteye geçilmesi bekleniyor.

Bu nedenle ABD malı PVC’nin piyasalara ani bir baskı kurması beklenmiyor. Bu durum Çinli satıcıların ilk çeyrekte ihracatlarını artırmaya devam etmesine yardım edecek. Arz problemleri tamamen çözüldüğünde ve ABD’li PVC ihracatçıları stoklarını boşaltmak adına agresif fiyatlarla piyasalara döndüğünde, halen yüksek navlun fiyatları Çin’in rekabet gücünü kırabilir.