Çin ve G. Doğu Asya'da PE için 2025 görünümü: Piyasalarda arz ikilemi derinleşiyor
Merve Sezgün - msezgun@chemorbis.com

2024 yılı sona ererken, Asya genelindeki önde gelen PE piyasaları zayıf talep, durgun global ekonomi ve süregelen arz fazlasının yarattığı ciddi zorluklarla karşılaşmaya devam ediyor. Bu yıl, özellikle petrokimya üreticileri için, işletim oranlarını düşürmelerine veya tesis duruş sürelerini uzatmalarına rağmen daralan marjlara katlanmak zorunda kalmaları itibarıyla sert geçti.
Asya’nın belirli bölgelerindeki bazı üreticiler, elverişsiz ekonomik koşullar nedeniyle fabrikalarını kalıcı olarak kapatmayı düşünürken, diğerleri stratejilerini yeniden değerlendiriyor ve giderek kronik arz-talep dengesizlikleri ile tanımlanan bir sektörde hayatta kalmak için yeniden yapılanma seçenekleri arıyor.
2024’teki önemli fiyat hareketleri
YYPE film: En zayıf performansı gösteren ürün
2024 yılında üç PE film türü arasında en çok zorlanan YYPE film oldu. Çin’de, fiyatların haftalık ortalaması yıla CIF 975$/ton ile başladı ve Haziran başında 1030$/tona ulaşıp pik yaptı. Piyasa daha sonra uzun bir düşüşe geçti ve yılı en düşük 910$/tonda sonlandırdı. Güneydoğu Asya’da, YYPE film fiyatları Mart ortasında CIF 1075$/ton gibi yüksek bir seviyeye çıktı. Ancak Mayıs sonundan itibaren istikrarlı bir düşüş kaydetti ve Aralık ayında son yılların en düşük seviyesi olan 940$/tona geriledi.
LAYPE film: Dalgalı hareketlere sahne oldu
LAYPE film, AYPE ve YYPE’ye kıyasla daha dalgalı hareketler sergiledi. Yılın ilk yarısındaki sınırlı artışlar, ikinci yarıda süregelen düşüşlerle telafi edildi. Çin’de, fiyatlar Haziran’da yılın en yükseği olan 1015$/tona ulaştı, ardından Temmuz sonuna gelindiğinde 945$/tona gerileyerek yılın en düşük seviyesini işaret etti. Güneydoğu Asya’da, LAYPE Haziran ortasında 1050$/tonda pik yaptı. Bundan sonra, piyasa aşağı yönlü seyretti ve Aralık ayını yılın en düşük seviyesi olan 985$/tondan sonlandırdı.
AYPE film: En dayanıklı ürün olarak öne çıktı
AYPE, sıkışan arz nedeniyle diğerlerinden daha iyi bir performans gösterdi. Çin’in ithal piyasası Haziran ayında CIF 1180$/ton ile zirve yaptıktan sonra, Ağustos ortasında 2024’ün en düşük seviyesi olan 1100$/tona geriledi. Güneydoğu Asya’da, Ocak ayında CIF 1015$/ton olan fiyatlar Haziran ortasında 1280$/tona yükseldi. Aralık ayında, fiyatlar 1175$/tona gerilerken, YYPE ve LAYPE’ye kıyasla önemli bir primi de korudu.
2025’te piyasayı neler bekliyor?
Çin ve Güneydoğu Asya’daki PE piyasaları; 2025’te ekonomik dinamiklerin değişimi, kronikleşen bol arz ve jeopolitik faktörlerin şekillendirdiği zorlu bir manzarayla karşılaşacak. İthal fiyatları son zamanlarda tedarikçiler arasındaki rekabetin arttığını yansıtan bir düşüş eğilimi izliyor. Özellikle ABD’li ihracatçıların yıl sonu stok boşaltma faaliyetleri, arz baskısını artırdı. Bununla birlikte Asyalı alıcılar, 2025’e girerken nakit akışına öncelik vererek stok yapma konusunda temkinli olmaya devam ediyor.
Bazı oyuncular ilk çeyrekte fiyatlarda geçici bir toparlanma öngörüyor. Bu iyimserlik, üreticilerin yıl sonu stok boşaltma faaliyetlerinden sonra agresif satışlar yerine marjlarına öncelik vermesinin yanı sıra, Ocak ayı sonundaki Çin Yeni Yılı öncesi talep desteğine dayanıyor. Geleneksel olarak, Çin ve Güneydoğu Asya’nın bazı bölgelerindeki alıcılar tatilden önce stok yapma faaliyetlerini hzılandırıyor.
Ancak, çoğu katılımcı 2025’te arz ve talep arasında sürdürülebilir bir dengenin sağlanmasının zor olacağı konusunda hemfikir. Önemli engeller aşağıdaki şekilde sıralanabilir:
Kronik arz fazlasına rağmen durmayan kapasite artışı
Yeni kapasite artışları, başta Çin olmak üzere Asya’daki arz fazlasını daha da derinleştirecek. 2025’e bakıldığında, ertelenmemeleri halinde Çin’de neredeyse 5 milyon ton PE faaliyete geçecek. 2026 için ise 6,5 milyon ton PE daha eklenmesi planlanıyor. Bu yılki toplam ilave, 3 milyon ton civarında olsa da, bunun neredeyse yarısı henüz faaliyete geçmedi ve muhtemelen kötü ekonomik koşullara bağlı olarak 2025’in başına ertelendi. Pek çok piyasa oyuncusu, özellikle Çin’in yurtiçi üretimi hızla artmaya devam ettiğinden, rekabetin kızışmasını bekliyor.
Ayrıca, ucuz etan hammaddesi ile desteklenen rekabetçi Amerikan mallarının akını, halihazırda negatif marjlarla karşılaşan bölgedeki üreticiler üzerindeki baskıyı artırabilir. Üreticiler, Trump’ın söz verdiği gibi yeni ticari engeller ve misillemeler PE piyasalarını vurmazsa, Asya’da artan ABD malı PE arzının 2025 yılında daha fazla fiyat erozyonuna neden olabileceğinden endişe ediyor.
Marj baskıları sürüyor
Artan kayıplarla karşılaşan Güneydoğu Asya’daki birçok üretici çoktan uzun süreli duruşlara veya kapasite kesintilerine gitmeyi tercih etti. C-Macc ve ChemOrbis verilerine göre, nafta krakerinden elde edilen etilenin peşin maliyeti ile bölgedeki spot etilen fiyatları arasındaki fark bir yıldan fazla süredir negatif bölgede seyrediyor.
Bu hamleler, bölgedeki üreticilerin karamsar durumunu gözler önüne seriyor. Bu üreticilerin birçoğu piyasada hayatta kalmak için birleşme, devralma veya daha rekabetçi hammadde çeşitlerine geçiş gibi yollara başvuruyor. Önemli bir politika desteği veya maliyet düşürme stratejileri oluşturulmazsa, 2025’te daha fazla fabrika kapanışı olabilir.
Jeopolitik ve ticari riskler
Donald Trump’ın ABD Başkanı olarak geri dönmesi, ABD-Çin ticaret gerginliğinin yeniden yaşanacağı endişesini artırıyor. Çin malları üzerinde önerilen tarifeler; gayrimenkul piyasası krizi, yüksek borç seviyeleri ve deflasyonist baskılarla boğuşan ve halihazırda kırılgan bir durumda olan Çin ekonomisini daha da zorlayabilir. Ticaret kısıtlamaları veya misilleme tedbirleri, özellikle ihracat piyasalarına bağımlı olan bölgedeki PE üreticilerinin karşılaştığı zorlukları artırabilir.
Trump Çin, Meksika ve Kanada’ya yeni tarifeler getirme planlarını açıkladı ve 20 Ocak’ta Meksika ve Kanada’dan ithal mallara %25 tarife uygulayan bir yürütme emri imzalamayı taahhüt etti. Ayrıca, fentanil öncüllerinin ihracatını önlemek amacıyla tüm Çin mallarına %10 oranında gümrük vergisi uygulanmasını önerdi. Söz konusu hamlenin, önemli ticaret ortaklarıyla gerginliği tırmandırması bekleniyor.
ABD ve Çin, PE ticaretinde birbirleri için kritik öneme sahip. Zira Çin’in 1 numaralı ithal tedarikçisi ABD. Ayrıca ABD’nin en fazla ihracat yaptığı ülke Çin. Her ikisinin de birbirlerinin ticaretindeki payı %20’nin altında. Amerikan malı polietilenin gelecek yıl bu ticaretin bir parçası olarak Çin piyasasına yönelmediği bir senaryoda, bu durum ABD’ye Çin’den daha fazla zarar verecektir. Bunun nedeni, Çin’de kapasiteler gelmesi ve Suudi Arabistan’ın Çin’in ikinci en büyük PE tedarikçisi olarak ABD’nin bıraktığı boşluğu memnuniyetle dolduracak olması. Öte yandan, ABD ihracatının neredeyse %20’sini diğer piyasalara yönlendirmekte daha fazla zorluk yaşayacak. Bu durum, dünyanın geri kalanı, özellikle Güneydoğu Asya üzerinde daha fazla baskı yaratabilir.
Talep toparlanması: Umut mu, hayal mi?
Zayıf global ekonomi, durgun tüketici harcamaları ve tüketim alışkanlıklarındaki keskin değişiklikler petrokimyasal ürünler için büyüme beklentilerini sınırlamaya devam ettiğinden talepteki toparlanma belirsizliğini koruyor. Uluslararası Para Fonu (IMF), 2025 için global büyüme tahminini jeopolitik riskler ve ticari korumacılık gerekçesiyle %3,2’ye düşürdü. Bu arada, Asya Kalkınma Bankası (ADB) 2025’e yönelik gelişmekte olan Asya ülkeleri için büyüme tahminini %4,8’e revize etti. Bu durum, zayıflayan tüketici harcamaları ve önde gelen ekonomilerdeki durgun performansı yansıtıyor.
Çin’de, 2025 için büyümenin %4,5 seviyesinde kalacağı tahmin edilse de, talep halen baskı altında seyrediyor. Hükümetin sunduğu, aralarında “ılımlı gevşek” bir para politikası duruşu, konuta yönelik vergi teşvikleri ve yurtiçi ürünler için destek gibi yeni politika tedbirleri, yurtiçi tüketimi artırmayı ve ABD ile yeniden başlayan ticaret gerilimlerinin olası etkilerini hafifletmeyi amaçlıyor. Buna karşılık, söz konusu girişimlerin sonuç vermesi zaman alabilir.
Çin’in kendi kendine yetmeye ve mali desteğe odaklanmasının bölgedeki talebi artıracağına dair bir miktar umut var. Ancak yapısal zorluklar ve global ekonomik baskılar, 2025’te PE talebindeki herhangi bir iyileşmenin, özellikle tüketici ve sanayi faaliyetlerine bağlı sektörler için muhtemelen sınırlı olacağını gösteriyor.
Asya’nın belirli bölgelerindeki bazı üreticiler, elverişsiz ekonomik koşullar nedeniyle fabrikalarını kalıcı olarak kapatmayı düşünürken, diğerleri stratejilerini yeniden değerlendiriyor ve giderek kronik arz-talep dengesizlikleri ile tanımlanan bir sektörde hayatta kalmak için yeniden yapılanma seçenekleri arıyor.
2024’teki önemli fiyat hareketleri
YYPE film: En zayıf performansı gösteren ürün
2024 yılında üç PE film türü arasında en çok zorlanan YYPE film oldu. Çin’de, fiyatların haftalık ortalaması yıla CIF 975$/ton ile başladı ve Haziran başında 1030$/tona ulaşıp pik yaptı. Piyasa daha sonra uzun bir düşüşe geçti ve yılı en düşük 910$/tonda sonlandırdı. Güneydoğu Asya’da, YYPE film fiyatları Mart ortasında CIF 1075$/ton gibi yüksek bir seviyeye çıktı. Ancak Mayıs sonundan itibaren istikrarlı bir düşüş kaydetti ve Aralık ayında son yılların en düşük seviyesi olan 940$/tona geriledi.
LAYPE film: Dalgalı hareketlere sahne oldu
LAYPE film, AYPE ve YYPE’ye kıyasla daha dalgalı hareketler sergiledi. Yılın ilk yarısındaki sınırlı artışlar, ikinci yarıda süregelen düşüşlerle telafi edildi. Çin’de, fiyatlar Haziran’da yılın en yükseği olan 1015$/tona ulaştı, ardından Temmuz sonuna gelindiğinde 945$/tona gerileyerek yılın en düşük seviyesini işaret etti. Güneydoğu Asya’da, LAYPE Haziran ortasında 1050$/tonda pik yaptı. Bundan sonra, piyasa aşağı yönlü seyretti ve Aralık ayını yılın en düşük seviyesi olan 985$/tondan sonlandırdı.
AYPE film: En dayanıklı ürün olarak öne çıktı
AYPE, sıkışan arz nedeniyle diğerlerinden daha iyi bir performans gösterdi. Çin’in ithal piyasası Haziran ayında CIF 1180$/ton ile zirve yaptıktan sonra, Ağustos ortasında 2024’ün en düşük seviyesi olan 1100$/tona geriledi. Güneydoğu Asya’da, Ocak ayında CIF 1015$/ton olan fiyatlar Haziran ortasında 1280$/tona yükseldi. Aralık ayında, fiyatlar 1175$/tona gerilerken, YYPE ve LAYPE’ye kıyasla önemli bir primi de korudu.
.jpg)
2025’te piyasayı neler bekliyor?
Çin ve Güneydoğu Asya’daki PE piyasaları; 2025’te ekonomik dinamiklerin değişimi, kronikleşen bol arz ve jeopolitik faktörlerin şekillendirdiği zorlu bir manzarayla karşılaşacak. İthal fiyatları son zamanlarda tedarikçiler arasındaki rekabetin arttığını yansıtan bir düşüş eğilimi izliyor. Özellikle ABD’li ihracatçıların yıl sonu stok boşaltma faaliyetleri, arz baskısını artırdı. Bununla birlikte Asyalı alıcılar, 2025’e girerken nakit akışına öncelik vererek stok yapma konusunda temkinli olmaya devam ediyor.
Bazı oyuncular ilk çeyrekte fiyatlarda geçici bir toparlanma öngörüyor. Bu iyimserlik, üreticilerin yıl sonu stok boşaltma faaliyetlerinden sonra agresif satışlar yerine marjlarına öncelik vermesinin yanı sıra, Ocak ayı sonundaki Çin Yeni Yılı öncesi talep desteğine dayanıyor. Geleneksel olarak, Çin ve Güneydoğu Asya’nın bazı bölgelerindeki alıcılar tatilden önce stok yapma faaliyetlerini hzılandırıyor.
Ancak, çoğu katılımcı 2025’te arz ve talep arasında sürdürülebilir bir dengenin sağlanmasının zor olacağı konusunda hemfikir. Önemli engeller aşağıdaki şekilde sıralanabilir:
Kronik arz fazlasına rağmen durmayan kapasite artışı
Yeni kapasite artışları, başta Çin olmak üzere Asya’daki arz fazlasını daha da derinleştirecek. 2025’e bakıldığında, ertelenmemeleri halinde Çin’de neredeyse 5 milyon ton PE faaliyete geçecek. 2026 için ise 6,5 milyon ton PE daha eklenmesi planlanıyor. Bu yılki toplam ilave, 3 milyon ton civarında olsa da, bunun neredeyse yarısı henüz faaliyete geçmedi ve muhtemelen kötü ekonomik koşullara bağlı olarak 2025’in başına ertelendi. Pek çok piyasa oyuncusu, özellikle Çin’in yurtiçi üretimi hızla artmaya devam ettiğinden, rekabetin kızışmasını bekliyor.
Ayrıca, ucuz etan hammaddesi ile desteklenen rekabetçi Amerikan mallarının akını, halihazırda negatif marjlarla karşılaşan bölgedeki üreticiler üzerindeki baskıyı artırabilir. Üreticiler, Trump’ın söz verdiği gibi yeni ticari engeller ve misillemeler PE piyasalarını vurmazsa, Asya’da artan ABD malı PE arzının 2025 yılında daha fazla fiyat erozyonuna neden olabileceğinden endişe ediyor.
Marj baskıları sürüyor
Artan kayıplarla karşılaşan Güneydoğu Asya’daki birçok üretici çoktan uzun süreli duruşlara veya kapasite kesintilerine gitmeyi tercih etti. C-Macc ve ChemOrbis verilerine göre, nafta krakerinden elde edilen etilenin peşin maliyeti ile bölgedeki spot etilen fiyatları arasındaki fark bir yıldan fazla süredir negatif bölgede seyrediyor.
Bu hamleler, bölgedeki üreticilerin karamsar durumunu gözler önüne seriyor. Bu üreticilerin birçoğu piyasada hayatta kalmak için birleşme, devralma veya daha rekabetçi hammadde çeşitlerine geçiş gibi yollara başvuruyor. Önemli bir politika desteği veya maliyet düşürme stratejileri oluşturulmazsa, 2025’te daha fazla fabrika kapanışı olabilir.
Jeopolitik ve ticari riskler
Donald Trump’ın ABD Başkanı olarak geri dönmesi, ABD-Çin ticaret gerginliğinin yeniden yaşanacağı endişesini artırıyor. Çin malları üzerinde önerilen tarifeler; gayrimenkul piyasası krizi, yüksek borç seviyeleri ve deflasyonist baskılarla boğuşan ve halihazırda kırılgan bir durumda olan Çin ekonomisini daha da zorlayabilir. Ticaret kısıtlamaları veya misilleme tedbirleri, özellikle ihracat piyasalarına bağımlı olan bölgedeki PE üreticilerinin karşılaştığı zorlukları artırabilir.
Trump Çin, Meksika ve Kanada’ya yeni tarifeler getirme planlarını açıkladı ve 20 Ocak’ta Meksika ve Kanada’dan ithal mallara %25 tarife uygulayan bir yürütme emri imzalamayı taahhüt etti. Ayrıca, fentanil öncüllerinin ihracatını önlemek amacıyla tüm Çin mallarına %10 oranında gümrük vergisi uygulanmasını önerdi. Söz konusu hamlenin, önemli ticaret ortaklarıyla gerginliği tırmandırması bekleniyor.
ABD ve Çin, PE ticaretinde birbirleri için kritik öneme sahip. Zira Çin’in 1 numaralı ithal tedarikçisi ABD. Ayrıca ABD’nin en fazla ihracat yaptığı ülke Çin. Her ikisinin de birbirlerinin ticaretindeki payı %20’nin altında. Amerikan malı polietilenin gelecek yıl bu ticaretin bir parçası olarak Çin piyasasına yönelmediği bir senaryoda, bu durum ABD’ye Çin’den daha fazla zarar verecektir. Bunun nedeni, Çin’de kapasiteler gelmesi ve Suudi Arabistan’ın Çin’in ikinci en büyük PE tedarikçisi olarak ABD’nin bıraktığı boşluğu memnuniyetle dolduracak olması. Öte yandan, ABD ihracatının neredeyse %20’sini diğer piyasalara yönlendirmekte daha fazla zorluk yaşayacak. Bu durum, dünyanın geri kalanı, özellikle Güneydoğu Asya üzerinde daha fazla baskı yaratabilir.
Talep toparlanması: Umut mu, hayal mi?
Zayıf global ekonomi, durgun tüketici harcamaları ve tüketim alışkanlıklarındaki keskin değişiklikler petrokimyasal ürünler için büyüme beklentilerini sınırlamaya devam ettiğinden talepteki toparlanma belirsizliğini koruyor. Uluslararası Para Fonu (IMF), 2025 için global büyüme tahminini jeopolitik riskler ve ticari korumacılık gerekçesiyle %3,2’ye düşürdü. Bu arada, Asya Kalkınma Bankası (ADB) 2025’e yönelik gelişmekte olan Asya ülkeleri için büyüme tahminini %4,8’e revize etti. Bu durum, zayıflayan tüketici harcamaları ve önde gelen ekonomilerdeki durgun performansı yansıtıyor.
Çin’de, 2025 için büyümenin %4,5 seviyesinde kalacağı tahmin edilse de, talep halen baskı altında seyrediyor. Hükümetin sunduğu, aralarında “ılımlı gevşek” bir para politikası duruşu, konuta yönelik vergi teşvikleri ve yurtiçi ürünler için destek gibi yeni politika tedbirleri, yurtiçi tüketimi artırmayı ve ABD ile yeniden başlayan ticaret gerilimlerinin olası etkilerini hafifletmeyi amaçlıyor. Buna karşılık, söz konusu girişimlerin sonuç vermesi zaman alabilir.
Çin’in kendi kendine yetmeye ve mali desteğe odaklanmasının bölgedeki talebi artıracağına dair bir miktar umut var. Ancak yapısal zorluklar ve global ekonomik baskılar, 2025’te PE talebindeki herhangi bir iyileşmenin, özellikle tüketici ve sanayi faaliyetlerine bağlı sektörler için muhtemelen sınırlı olacağını gösteriyor.
Diğer ücretsiz plastik haberleri
Plastik hammadde (PP, LDPE, LLDPE ,HDPE, PVC, Kristal, Antişok, PET, ABS) fiyatları, Petkim fiyatları, polimer pazar trendleri ve fazlası...- G. Doğu Asya'da ithal PE film, Ekim’den bu yana ilk artışları gördü
- Türkiye’de PVC, Ocak ayında polimer piyasalarındaki artışların gerisinde kaldı
- Avrupa’da şişelik PET bir yılı aşkın sürenin en düşüğünde stabil; Şubat artış sinyalleri veriyor
- Çin ve G. Doğu Asya’da PP, PE oyuncuları tatil sonrası görünümü tartışıyor
- Asya’da ABS, talebin Ocak’ta da zayıf kalmasıyla yeni düşüşler gördü
- Çin’de PE, zayıflayan talep ve düşen vadeli piyasa ekseninde gevşek seyretti
- Global PP ve PE satıcıları, Türkiye'ye Ocak için zamlarla yaklaştı
- Avrupa PP ve PE piyasaları, 2025’e stabil veya hafif artış eğilimli başladı
- Global spot stiren piyasaları 2025’e farklı yönlerde başladı
- Çin’in PVC piyasaları, yeni yılı karışık eğilimlerle açtı