Skip to content




Pazarlar

Asya Pasifik

  • Afrika

  • Mısır
  • Afrika
  • (Cezayir, Tunus, Libya, Fas, Nijerya, Kenya, Tanzanya, Güney Afrika)

Filtreleme Seçenekleri
Metin :
Arama Kriteri :
Bölge/ülke :
Ürün Grubu/Ürün :
Haber Türü :
Favorilerim:

Düşen parite ve yükselen navlunlar, Avrupalı polimer alıcılarını ithal piyasadan uzaklaştırdı

Manolya Tufan - mtufan@chemorbis.com
  • 05/12/2024 (09:16)
Yıl sonu rehavetinin etkisi tam anlamıyla hissedilirken, Avrupa’daki polimer piyasaları yılın son ayında mütevazı düzeltmelere hazırlanıyor. Düşen monomer kontratları ve devam eden stok boşaltma faaliyetleri nedeniyle, fiyatlandırma stratejileri aşağı yönlü bir baskı altında kalmaya devam ediyor. Yine de, bazı oyuncular Aralık ayında azalan iş günü sayısı, karlılık endişeleri ve ithal malların azalan rekabet gücü nedeniyle stabil seviyeleri de göz ardı etmiyor.

İthal piyasalarda, kurdaki hareketlilik ve yüksek nakliye ücretleri de dahil olmak üzere artan maliyetler, son zamanlarda Avrupa dışı menşeleri daha az rekabetçi hale getirdi. İthal kaynaklar son aylarda oldukça agresif seviyelerden ortaya çıkarak /stok boşaltma döneminde Avrupalı üreticiler üzerindeki baskıyı arttırmış olsa da, masraflardaki artış dengeleri değiştirdi. Piyasa oyuncuları bu konuyu yakından takip ediyor. Zira, ithal malların rekabet gücünün azalması şu anda olmasa bile ileride piyasayı etkileyecek gibi görünüyor.

Euro/dolar paritesi 1,05 civarında seyrediyor. Trump’ın yeniden seçilmesinin ardından gümrük vergilerinde beklenen artışlar ve Fed’in daha az faiz indirimine gitmesi euro üzerinde daha fazla baskı yaratarak ABD doları ile pariteye yol açabilir. ABD dolarının güçlenmesi, özellikle ABD doları cinsinden fiyatlandırılan emtialar için uluslararası ticareti önemli ölçüde etkileyebilir. Doların değer kazanması yerel para biriminin değer kaybetmesine yol açarak Avrupalı alıcıların ABD doları cinsinden fiyatlandırılan aynı hacimdeki ithal malları almak için daha fazla euro harcaması gerektiği anlamına geliyor. Diğer taraftan, Euro’daki düşüş ihracatı daha cazip hale getiriyor.
.

PP: Artan navlun fiyatları nedeniyle gözler G. Kore’den gelen ithallerde

PP fiyatlarının, 10€/ton gerileyen propilen kontratının ardından Kasım ayına kıyasla daha ufak miktarlarda da olsa düşüş kaydetmesi bekleniyor. Oyuncular türev piyasalarda zayıflayan talebin sıkıntısını halihazırda hissetmiş olsa da, bol arz da özellikle yıl sonuna doğru elden çıkarılması gereken fazla stokları varsa satıcılar üzerinde baskı kurmaya devam edebilir. .

Gerçekten de, düşük maliyetli malzemelerin Ocak ayında ulaşacak olması ve tatil durgunluğunun devam edecek olması nedeniyle talebin artması beklenmiyor. Bu da fiyatlarda veya faaliyetlerde bir artışa yol açacak çabalara ket vuracak.

PP alıcıları, artan navlun fiyatlarına bağlı olarak ithal tekliflerde son dönemde görülen artışlar konusunda endişe duymadı. Ayrıca, G. Kore’den malların gelecek yıl Şubat ayında geleceği düşünüldüğünde elverişsiz teslimat koşulları ve döviz kurları ithal resinlere olan ilgiyi zayıf tuttu. Bu tutum, Asyalı ihracatçıların maliyet yükü karşısında güçlü duruşlarını korumaları halinde bölge içinde ithal tedarikin azalmasına yol açacak.

PE: ABD’de stok boşaltma faaliyetleri sona mı erdi?

Benzer bir manzara bölgedeki PE piyasalarında da görülüyor. 7,5€/ton düşüşle yapılan etilen kontratı ve zayıf dinamikler Aralık ayında ön plana çıktı. Alıcıların yıl sonu stok boşaltma faaliyetlerinin ardından ABD’den gelen mallarla faaliyetlerine devam edeceği düşünüldüğünde, önümüzdeki aylarda ticari atmosferin sakin olması bekleniyor. Uzun Noel tatili nedeniyle, ABD’li PE tedarikçilerinin çoğu yüklemelerini öne çekti ve yeni yıl öncesinde stok baskısını büyük ölçüde hafifletti. Yani, bu malların kademeli olarak gelmesiyle bölgedeki son üretim kesintilerine rağmen arz baskısı devam edecek.

İlerleyen vadede, artan navlun fiyatları ve elverişsiz dolar/euro paritesi nedeniyle ithal tekliflerin rekabet gücünü kaybetmesi bekleniyor. ABD seçimlerinin ardından gündeme giren ticaret engelleri ve yıl sonu stok boşaltma faaliyetlerinin sona ermesi nedeniyle ABD malı PE’nin rekabetçi seviyelerden global piyasalara akmaya devam edip etmeyeceği belirsizliğini koruyor. Ancak bu durum bölgedeki üreticileri Şubat ayından itibaren fiyat artışı denemeye teşvik edebilir.

PVC: Düşük arz, zayıf tüketimin gölgesinde kaldı

Karlılık endişeleri piyasaya yön veren ana faktör olmaya devam ederken, PVC tedarikçileri düşen etilen kontratlarına ve süregelen arz-talep dengesizliğine rağmen piyasayı stabil tutmaya çalışacak. Bölgedeki bazı üretim sorunlarına ve ithal arzdaki keskin düşüşe rağmen, genel arz talebi geride bırakmaya devam etti. Tedarikçiler, ABD ve Mısır malı PVC’ye yönelik kalıcı antidamping vergilerinin önümüzdeki yılın başında yürürlüğe girmesinin ardından yurtiçi mallar için olası bir talep artışına umut bağlıyor.

Birlik dışındaki ticaret partnerlerinden AB27’ye yapılan ithalat Temmuz-Eylül döneminde kademeli olarak düşüş gösterse de, cazip olmayan ithal fiyatlar şu ana kadar alıcılar arasında herhangi bir tedirginliğe yol açmadı. Azalan arzın fiyatları desteklememesinin nedeni, birçok uygulama alanındaki talepte görülen zayıflamaya bağlanabilir. Talep, arz kısıtlamalarını dengeleyecek kadar zayıf olduğu için, oyuncular yakın vadede anlamlı bir fiyat toparlanmasını mümkün bulmuyor.

PET: İthalat rekabet gücünü kaybediyor; düşük sezon nedeniyle ufukta rahatlama görünmüyor

Kasım ayı, bazı durumlarda görülen indirimler göz ardı edildiğinde, çoğu durumda stabil seviyeler görülen bir ay oldu. Kuzey yarımkürede düşük sezon devam ederken, düşüşle yapılan Kasım ayı PX kontratının yıl sonu kutlamaları öncesinde Aralık için fiyat görüşmelerini etkilemesi bekleniyor.

Tedarikçiler, sıkışan marjlar ve rekabetçi olmayan ithal teklifler nedeniyle fiyatlarını artırmayı düşünse de, son sözü muhtemelen azalan talep söyleyecek. Ancak, yurtiçi satıcılar artan ithal fiyatların desteğiyle düşüşleri kontrol altında tutabilir. İthal şişelik PET fiyatları, güçlenen ABD doları ve Uzak Doğu Asya’dan artan navlun fiyatları nedeniyle rekabet gücünü kaybederek CIF 950-1000€/ton seviyelerinde seyretti.

Yurtiçi fiyatlar karşısında rekabet gücünün olmaması ve geç teslimat koşulları nedeniyle ithal malları satın almak riskli olduğundan, önümüzdeki dönemde ithal arz azalabilir.

Stirenikler: Alıcılar, düşüş beklentileri arasında ithalattan çekiniyor

Son olarak, stirenik piyasaları da otomotiv ve diğer dayanıklı tüketim malları sektörlerinde azalan talebin yanı sıra zayıflayan maliyetler ve yıl sonu durgunluğu nedeniyle düşüşlere hazırlanıyor. Stiren kontratları, 7,5€/ton düşen etilen ve 49€/ton düşen benzen kontratlarının ardından 7€/ton düşüşle gerçekleşti. Aralık bütadien kontratı da Kasım ayına kıyasla 50€/ton düşüşle yapılırken, yalnızca ACN yılın son ayı için mütevazı artışlar kaydetti. Dahası, Noel tatili nedeniyle talep daha da azalacak ve satıcıları stokları boşaltmaya itecek.

Daha pahalı navlun fiyatları nedeniyle rekabetçi olmayan fiyatlandırmanın yanı sıra, özellikle bu malların Şubat ayında geleceği düşünüldüğünde, uzun teslimat süreleri alıcıları ithal alımlardan geri tutuyor.

Bununla birlikte, bölgede arz bol olmaya devam ediyor. ABS talebi, yurtiçi piyasanın agresif fiyatlardan en çok etkilenen piyasa olması nedeniyle PS’e kıyasla daha zayıf seyretti. Yükselen navlun fiyatları, bu tekliflerin orta vadede piyasadan kaybolmasına yol açabilir.
Ücretsiz Deneyin
Üye Girişi