Skip to content




Pazarlar

Asya Pasifik

  • Afrika

  • Mısır
  • Afrika
  • (Cezayir, Tunus, Libya, Fas, Nijerya, Kenya, Tanzanya, Güney Afrika)

Filtreleme Seçenekleri
Metin :
Arama Kriteri :
Bölge/ülke :
Ürün Grubu/Ürün :
Haber Türü :
Favorilerim:

Kızıldeniz’de büyüyen kriz piyasaları sarstı, polimerlere yansıması nasıl oldu?

Esra Ersöz - eersoz@chemorbis.com
  • 25/12/2023 (12:16)
Kızıldeniz’in güneyinde ticari gemilere yönelik ilk saldırılar patlak verdiğinde tarihler Aralık ortalarını gösteriyordu. Geçen hafta boyunca, Noel tatilinin hemen öncesinde, kriz büyürken, aynı anda global çapta tedarik zincirindeki aksamalara yönelik ciddi kaygılar oluştu. Konteyner yüklemeleri için navlun oranlarındaki büyük sıçramayı takiben polimer piyasalarındaki hava da canlandı ve bu durum satıcıları fiyat artışları için cesaretlendirdi.

Yine bir saman aleviyle mi karşı karşıyayız, yoksa bu durum kalıcı olur mu?

Herkesin şimdilerde cevabını aradığı soru tam olarak bu.

19 Aralık’ta İsviçre merkezli MSC, Alman Hapag-Lloyd, Tayvanlı Evergreen, Danimarkalı Maersk, Çinli OOCL, Koreli HMM ve Fransız CMA CGM de dahil olmak üzere birçok denizcilik şirketi, Süveyş Kanalı’na ulaşımı sağlayan Kızıldeniz rotasındaki gemilerini, saldırılardan kaçınmak amacıyla Ümit Burnu’na doğru yönlendirdiklerini açıkladı. Doğal olarak bu durum, gemilerin varış sürelerini yaklaşık iki hafta uzatarak taşımacılık ücretlerini artırdı.

Her ne kadar bazı sektör uzmanları, alternatif rotalar ve mevcut fazla kapasite göz önüne alındığında operasyonların makul ölçüde iyi devam edeceğini ve navlun oranlarının 2021’de Süveyş Kanalı’ndaki Evergreen tıkanıklığı sırasında görülen aşırı yüksek seviyelere çıkma ihtimalinin düşük olduğunu düşünse de, kimse bu krizin ne kadar süreceğinden ve ne ölçüde emin değil.

Hangi rotalar darbe aldı?

Avrupa ile Asya arasındaki en kısa deniz rotası olan Süveyş Kanalı, global trafiğin yaklaşık altıda birini oluşturmakta. Bu doğrultuda, Asya ve Orta Doğu’dan Avrupa, Türkiye ve Kuzey Afrika rotalarına doğru yüklemeler direkt olarak etkilenmiş bulunuyor.

CNBC, geçen hafta Şanghay-Birleşik Krallık rotasında navlun fiyatlarının haftalık bazda 5 katına çıkarak 40 footluk konteyner başına 10.000$ gibi yüksek bir seviyeye çıktığını öne sürdü. Türkiye’deki tüccarlar da yalnızca bir hafta önce navlun fiyatlarının 1600$’da yer almasına rağmen, Güney Kore-Türkiye rotasında navlun oranlarının 40 footluk konteyner başına 2500$ ila 6000$ arasında değiştiğini öne sürüyor.

Ancak, hem Freightos hem de Drewry , konteyner taşımacılığı için haftalık endeksleri yayınlayan iki platform olarak ana rotalara dair söz edilen bu seviyeleri henüz onaylamadı. Drewry geçtiğimiz hafta Çin’den Batı ve Güney Avrupa’ya doğru olan rotada %15 ila %16 haftalık artış bildirirken, Freightos Çin-Batı Avrupa rotası için endekste %11’lik, Çin-Akdeniz rotasında ise %6’lık bir artışa işaret etti.

Orta Doğu-Asya rotasında da yüklemeler aksayacağı için, bazı ihracatçılar şimdiden navlun fiyatlarında 100-130$’lık artışla teklif veriyor. Yakın rotalar için deniz taşımacılığına alternatif olabilecek kamyon taşımacılığı fiyatları ise, Orta Doğu’da iki katından fazla bir seviyeden teklif ediliyor.

ABD-Hindistan rotası ile Hindistan’dan Avrupa ve Afrika’ya doğru olan rotalarda da, deniz taşımacılığı oranları alt üst oldu. Hindistan-ABD Doğu Yakası rotasındaki fiyatlarda, 40 footluk konteyner başına yaklaşık 2000$’dan 7000$’a varan bir artış olacağı yine söylentiler arasındaydı.

En az etkilenen rotalara gelince, Transpasifik ve Atlantik’in teorik olarak Kızıldeniz krizinden etkilenmemesi gerekiyor. Ancak her iki global gösterge de Çin/Doğu Asya-ABD rotaları için haftalık endekslerini yine de yükseltti.

Petrol, 7 hafta art arda düşüşten sonra toparlandı

Tedarik zincirindeki bu aksaklık, ilk olarak petrol piyasalarında yankı buldu ve Ekim ortasından bu yana yaklaşık %20’lik kümülatif kaybın ardından geçtiğimiz hafta %3’lük bir toparlanma görüldü. Haziran ayından beri görülen en düşük seviyeye gerileyen vadeli işlemler, yükselişe geçerken, Brent petrol son zamanlarda 80$/varil eşiğine göz kırpıyor.

Zaten 2023 yılı boyunca azalan taleple beraber zorlu bir mücadeleye giren petrol piyasalarında, OPEC+, fiyatları desteklemek için sürekli üretim kesintisine gitmiş olsa da, bu çabaları ABD ve diğer ülkelerdeki üretim artışlarıyla boşa çıktı. Bu arada, 2024 için talebin bu karamsar durumu pek de farklı olacak gibi durmuyor. Hem Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) hem de ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA) talep büyümesinde bir yavaşlama öngörüyor.

Gelecek yıl için IEA, talep büyümesinde günlük 1,2 milyon varillik bir düşüş öngörürken, EIA nispeten daha ufak bir yavaşlamayla 510.000 varillik bir gerileme olacağını düşünüyor.

Polimerler üzerindeki etki: Satıcılar fiyat artışı konusunda destek buldu

Haber Asya piyasalarında fazla endişe yaratmazken; Türkiye, Avrupa, Kuzey Afrika ve Hindistan satıcıların bu belirsizlik ortamında teklif vermeye yanaşmaması nedeniyle geçen hafta son derece durgundu. Ancak, hem Asya hem de Orta Doğu’dan olası arz kesintilerini yansıtmak amacıyla önümüzdeki haftalar için fiyat artışları talep etme konusunda cesaretlendikleri de ortadaydı.

Asya piyasaları şu ana kadar fazla bir tepki göstermedi

Asya piyasaları, bir süredir yavaşlayan talep ve artan arz gibi çok sayıda sorunla boğuşuyor. Hem Çin’de hem de Güneydoğu Asya’da PE piyasaları, navlun oranlarındaki spekülatif artışlardan ziyade, enerji piyasalarından ve PBOC’nin stratejik bir hamleyle piyasaya nakit enjekte etmesinden destek bularak, yaklaşık iki ayın ardından geçen hafta toparlanmaya başladı.

Ancak, söz konusu toparlanma bölge genelinde, PP başta olmak üzere, diğer polimerlere pek yansımasa da, Çin’de yurtiçi poliolefin stoklarındaki keskin düşüş geçtiğimiz hafta için kayda değer bir gelişme oldu.

Orta Doğu’nun ithalat tedarikçisi olarak büyük bir paya sahip olduğu Asya piyasaları, özellikle poliolefinler üzerinde olmak üzere bu navlun krizinin etkilerini hissedebilir. Söz konusu kriz çözülmezse, Orta Doğu’dan Çin’e olan arzda görülecek herhangi bir aksaklık, PP ve PE fiyatlarının yüksek seviyelerde korunmasına destek olabilir. Diğer polimerler ise, petrol fiyatları nedeniyle dolaylı bir artış görebilir.

Türkiye Ocak’ta artış eğilimi bekliyor

Bu haberler, geçen hafta Türkiye piyasalarını sarstı ve arz endişelerini tetikledi. PP ve PE piyasalarında, hazır veya yakın mallara yönelikle belirgin bir iyileşme görüldü. Alıcıların Aralık ayı başında son ayların en düşük ithalat fiyatlarından faydalanmak istemesi nedeniyle, önceden teminat altına alınan malların teslimatında yaşanabilecek gecikmeler artış gösteren alım faaliyetlerinde tedirginliğe yol açtı.

Çin ve Güneydoğu Asya’nın aksine, hem Orta Doğu hem de Güney Kore ithalatına bağlı olan Türkiye için Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı’ndaki aksaklıklar oldukça büyük bir önem arz ediyor. ChemOrbis İstatistik Sihirbazı’na göre, 2023’te Türkiye’nin tüm polimerler için ithalat tedarikçileri arasında Suudi Arabistan ilk sırayı alıyor. Suudi Arabistan’ın yarısı kadar bir hacme sahip olsa da ardından Güney Kore geliyor.

Bu nedenle, krizin devam etmesi durumunda ithalata bağımlılığı daha kritik bir seviyede olan Türkiye, önümüzdeki dönemde daha büyük dalgalanmalar görebilir. Ayrıca, Çin üzerinde halihazırda prim eksikliği olan Türkiye’de, satıcılar marjlarını iyileştirme çabalarını öne sürerek fiyat artışı konusunda destek bulacaktır.

Avrupa tatil nedeniyle beklemede, ancak kaçınılmaz olarak etkilenecek

Derinleşen sıkıntılar, Avrupa’da uzun Noel ve Yeni Yıl tatillerinin başlangıcına denk geldi. Bundan dolayı, oyuncularda henüz fazla bir kaygı görülmedi. Ancak, Güney Kore ve Orta Doğu’nun bölgenin başlıca ithalat tedarikçileri olduğu göz önüne alındığında, Avrupa da artan navlun fiyatlarından etkilenecektir.

Global talep büyük fiyat artışlarını destekleyecek durumda değil

Polimer fiyatları, diğer birçok emtia gibi, türev talepteki bir iyileşmeden ziyade spekülasyonlar nedeniyle yükselebilir. Bu durum, ekonomik zorlukların halihazırda etkisini gösterdiği bir ortamda fiyatlarda büyük dalgalanmalara yol açabilir.

Ana talep zaten kırılgan olduğundan, hızlı fiyat artışları alıcıları piyasadan uzaklaştırabilir. Olası hızlı fiyat artışlarının orta vadede yaratacağı yeni enflasyonist baskılar ise kaçınılmaz olacaktır.
Ücretsiz Deneyin
Üye Girişi