Oyunculardan, Fransa’nın plastik yasağına ilk tepkiler

Bu hafta basına yansıyan haberlere göre, Fransa, biyolojik malzemeden yapılmadığı takdirde tek kullanımlık plastik bardak, tabak, kaşık, bıçak ve çatal gibi plastik ürünlerin kullanımını yasakladı. Kanun geçen ay kabul edildi ve 2020 itibarıyla yürürlüğe girecek. Süpermarketlerde plastik poşet kullanımını yasaklayan ülke olarak da bilinen Fransa, plastik ürün kullanımını yasaklayan ilk ülke olacak.

Kararın ardından ilk tepki, Brüksel’de faaliyet gösteren ve Avrupa’da Avrupa menşeli ambalaj üreticilerini temsil eden bir organizasyon olan Pack2Go ’dan geldi. Organizasyon, kanunun malların serbest dolaşımına ilişkin Avrupa Birliği kurallarını ihlal ettiğini belirterek karara tepki gösterdi.

Avrupa’da faaliyet gösteren oyuncular da konu hakkında görüşlerini paylaştı. İtalya’da faaliyet gösteren bir alıcı, yasak kararını Fransa’daki üretim tesislerinden öğrendiklerini; ancak faaliyet alanlarının temelde plastik konteyner ve gıda ambalajlarını olduğu için yasaktan endişe duymadıklarını belirtti. Ancak, alıcıya göre biyoplastiğe geçiş şimdilerde zor görünüyor. Zira, üretim faaliyetleri, kısa vadede benzer bir üretimi gerçekleştirmeye henüz hazır değil.

Fransa’da faaliyet gösteren bir alıcı ise, üretim faaliyetinin bu kanundan etkileneceğini ve bazı müşterilerinin nihai ürünlerinin üretiminde için halihazırda kağıt ve bitkisel life geçtiğini söyledi. Alıcı, seçimlerin ardından yeni hükümetin kanunda düzenlemeye gitmesini ümit ediyor. Buna rağmen, alıcı 2020 yılında üretimlerinde biyomateryal kullanımına geçmek için alternatif yollar arayışında.

Türkiye’de, Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu, “Türkiye’de, nihai ürünlerini Avrupa’ya ihraç eden üreticilerin kaybı 30 milyon dolara ulaşabilir,” dedi. PAGEV’in internet sitesinde yapılan bir açıklamada, Eroğlu, “Fransa’nın dış ticaret açığı bulunuyor ve ülke ithalata bağımlı. Türkiye ise önde gelen üretici ülkelerden biri. Bu düzenlemeyle, Fransa, 500 milyon dolar değerindeki ithal plastik ürün piyasasında, haksız bir rekabete neden olacak. Türkiye’deki plastik üreticileri ise her yıl 30 milyon dolara varan zararla karşı karşıya kalabilir. AB ile Gümrük Birliği anlaşmamız mevcut; ancak Avrupa Birliği ülkeleri arasında henüz gerçek bir birleşme yok. Kanunlarımızı, ithalat sürecinde Avrupa Birliği düzenlemeleriyle uyumlu hale getiriyoruz. Ancak, 2020’den sonra Avrupa Birliği’ne uyumlu mallarımızı Fransa’ya ihraç edememek gibi ilginç bir durumla karşı karşıyayız,” dedi.

Avrupa Plastik İşleyicileri Birliği (EUPC) icra kurulu üyesi Yavuz Eroğlu, EUPC olarak kanunun yürürlüğe girmesine ilişkin Avrupa Komisyonu’na çağrıda bulunduklarını da sözlerine ekledi.