Türkiye’de PP ve PE için 2025 görünümü: İlk çeyrek güçlü başlayacak, ancak gözler tüm yıl türev piyasalarda olacak
Merve Madakbaşı - mmadakbasi@chemorbis.com
Poliolefin piyasaları, Orta Doğu’daki gerilim sebebiyle navlun fiyatlarında görülen artışın ve aktif türev talebin desteklediği ilk çeyrek haricinde, 2024’te önemli fiyat artışları göremedi. İkinci çeyrekten itibaren, ekonomik zorluklar sebebiyle sezonsal beklentileri karşılayamayan nihai talebin zayıflamasından dolayı fiyatlar güçlü bir ivme kazanamadı. 2024’ün ikinci yarısı ise, düşen navlun fiyatlarının etkisiyle başladı. Navlunda son zamanlarda yaşanan toparlanma, Türkiye’deki tipik yıl sonu durgunluğunu engelleyemedi.
Piyasalar geleneksel olarak yılın bu döneminde gerilese de, düşüş eğilimi şimdilerde hız kesti. Ocak için beklentiler şimdiden fiyatlarda olası bir yön değişikliğine işaret ediyor. PP tedarikçileri halihazırda nispeten güçlü bir tutum benimsemeye başladı ve PE’nin de yakında bunu takip etmesi bekleniyor. Yine de, 2025’in başlarında, birçok sınırlayıcı faktör nedeniyle önemli bir zam dalgası olası görünmüyor.
2024’ün önemli satır başları
Poliolefin satıcıları ve alıcıları, yurtiçinde ve Avrupa ile Asya gibi önde gelen ihracat pazarlarındaki temkinli talep ortamında stokları yönetmekte zorlandıkları bir yılı daha geride bırakmak üzere.
Türkiye’deki üreticiler yüksek kullanım maliyetleri, elverişsiz döviz kurları ve kısıtlı finansman erişimi de dahil olmak üzere birçok engelle karşılaştı. Özellikle işletme sermayesi için düşük faizli kredi bulmadaki zorluklar üretim planlamalarını komplike hale getirdi. 2024’ün ilk yarısında Kızıldeniz’deki krizin tetiklediği global tedarik zinciri aksaklıkları ve artan hammadde maliyetleri sanayicilerin rekabet gücünü daha da azalttı. Birçok imalatçı, nihai satışlardan kar edemediğinden düşük üretim oranlarıyla çalıştı. Bu arada, Türkiye’deki ihracatçılar pazar konumlarını korumaya çalışırken; global piyasalarda resesyon endişelerinin kızıştırdığı sert rekabet ortamında deyim yerindeyse bir savaş verdi.
Düşük netback, özellikle PE için satıcıları zorladı
PP ve PE üreticileri, 2024 boyunca sıklıkla Türkiye’de ithal pazarların sunduğu zayıf netback seviyelerinden duydukları memnuniyetsizliği dile getirdi. Ancak, Çin ve Güneydoğu Asya’daki yeni kapasiteler ve önde gelen ekonomilerde hayal kırıklığı yaratan iyileşme performansı neticesinde Türkiye’ye hammadde sağlamaya devam etmek zorunda kaldılar.
ChemOrbis’in haftalık ortalama verilerine göre, Türkiye’deki Suudi Arabistan malı homo PP fiyatları, yılın büyük bir kısmında CFR Çin bazındaki ithal fiyatların en az 200$/ton üzerinde işlem gördü. Bu fark, Orta Doğu’daki gerginliğin neden olduğu lojistik aksaklıkların yukarı çektiği navlunlardan ve Türkiye’nin ithalata ağır bir şekilde bağımlı olmasından kaynaklandı.
CIF Türkiye bazındaki Orta Doğu menşeli ithal PE fiyatları, ilk dokuz ayda Çin’in 100-150$/ton üzerinden işlem görürken, 4. çeyrekte AYPE için Çin piyasasının altına geriledi. Yıl sonu itibarıyla, LAYPE ve YYPE film için fark 50-70$/tona geriledi. Bu daralmanın arkasında, kısmen Amerikan malı LAYPE ve YYPE akını nedeniyle satıcılar üzerinde artan stok baskısı, düşen navlun maliyetleri ve zayıf talep yatıyor. AYPE için, zayıflayan euro/dolar paritesi rekabetçi Avrupa tekliflerini de beraberinde getirdi. Bu durum, stokları biriken ve ihracatı zayıflayan Petkim’in üzerindeki baskıyı artırdı.
Mütemadiyen zayıf seyreden marjlar, bazı Orta Doğulu PE üreticilerinin son iki aydır Türkiye’yi pas geçmesine neden oldu. Aksine, Suudi Arabistanlı homo PP tedarikçileri Türkiye’ye ihracatı artırdı ve bu sayede yeni yıl öncesinde stoklarını boşalttı.
YYPE, bollaşan arz nedeniyle en zayıf performansı gösterdi
2024 ortası itibarıyla, bazı YYPE türleri ve türevleri İran malı kompoundlar için artan arzın yoğun baskısına maruz kaldı. Yılın başında LAYPE C4 film üzerinde ufak bir primle işlem gören ithal YYPE film, 2024 yılının ikinci yarısında bol arz nedeniyle bu ürünün altına indi.
Ekim ayının sonunda Türkiye, Azerbaycan haricindeki Dünya Ticaret Örgütü üyesi olmayan ülkelerden ithal edilen çeşitli plastik kompoundlar üzerine ilave mali yükümlülükler getirdi. Bu durum YYPE için havayı toparladı ve yeni yıl itibarıyla oyuncular azalan arzın piyasayı desteklemesini bekliyor. Sert kış koşulları, Özbekistan’dan teslimatları kısıtladı ve bu da iyileşen görünüme katkıda bulundu.
Zayıf nihai tüketim, alışılmış sezonsal talep beklentilerini boşa çıkardı
Orta Doğu’daki savaş, 2024 başlarında ticari nakliye rotalarını sekteye uğrattı, lojistik maliyetlerini artırdı ve poliolefin piyasalarını destekledi. Ancak ikinci yarıda, piyasalara global arz fazlası ve zayıf nihai tüketimi hakim oldu ve bu durum Avrupa ve Asya’da birçok tesisin temelli kapanmasına veya durmasına yol açtı.
Öte yandan, Türkiye’deki lojistik zorluklar bu dönemde hafiflerken; düşen tüketim, özellikle yüksek sezonlarda bile işleyicileri hayal kırıklığına uğrattı ve türev tesislerde kapasitenin azalmasına sebep oldu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) verilerine göre, kapasite kullanım oranı Eylül ayında 1,5 yılın en düşük seviyesine geriledi. Bozulan nakit akışı ve tekstil sektöründeki daralma zaman zaman hammadde alımlarını durma noktasına getirdi. Bazı şirketler ne yazık ki iflas başvurusunda bulundu. Mütemadiyen yüksek olan enflasyon, para politikasında gevşeme beklentilerini 2025 yılına öteledi.
2025’te poliolefin piyasalarını neler bekliyor?
2025’te kademeli bir toparlanma bekleniyor, ancak bazı faktörler fiyat artışlarını sınırlayabilir. Piyasa oyuncuları, 2024 sonlarındaki düşüşlerin global arz fazlasından mı yoksa zayıf tüketimden mi kaynaklandığını hala merak ediyor. Orta-uzun vadede ise, Türkiye’deki yurtiçi tüketimin ne zaman iyileşeceği ve genel ekonomik koşulların ne zaman istikrar kazanacağı soruları öne çıkıyor. Yine de, yakın vadede azalan hazır arz nedeniyle PP ve PE için zam bekleniyor. Özellikle YYPE film için sıkışan arz görünümü güçlü rüzgarlar estirebilir.
Fiyatlar 1. çeyrekte toparlanacak, ancak ne ölçüde?
Poliolefin piyasaları yeni yıla daha güçlü girecek. İthal PP fiyatları halihazırda mütevazı artışlar görürken, söz konusu artışların çalışabilirliği henüz belirsiz. PE teklifleri de dip seviyeleri gördü. Satıcılar, Plast Eurasia İstanbul 2024’teki başarılı satışların ardından stok baskısınından kurtuldu. Suudi Arabistanlı üreticiler, Aralık PP stoklarını halihazırda Kasım itibarıyla temizledi.
Geçen ay pazar üzerinde baskı kuran agresif Avrupa ve Amerikan malı PE teklifleri, Noel tatili öncesi kaybolmaya başladı. Zayıf petrol piyasalarına rağmen, petrokimya üreticileri marj kayıplarını telafi etmek için fiyat artışları hedefliyor. Ancak, Kasım ve Aralık ayında bağlanan ithal PP ve PE mallarının gelişi 2025’in ilk çeyreğinde fiyat ivmesini sınırlayacak.
Hızlı bir ekonomik toparlanma beklenmiyor, umutlar daha ziyade 2026’da
Türkiye ekonomisi son yıllarda belirgin zorluklarla karşılaştı ve 2024’ün ikinci çeyreğinde büyüme beklenenden daha fazla yavaşladı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verileri, ekonominin bu dönemde %2,5 büyüdüğünü ve Reuters anketinde öngörülen %3,2’lik büyüme tahmininin gerisinde kaldığını gösteriyor. Bu yavaşlama, enflasyonu kontrol altına almak ve ekonomiyi istikrara kavuşturmak için tasarlanmış bir yıllık parasal sıkılaşma politikasının etkilerini gözler önüne seriyor. Makroekonomik zorluklar devam edecek ve nihai ürün talebinde 2026 yılına kadar önemli iyileşmeler beklenmiyor.
Hükümet, Eylül ayında enflasyon ve yavaşlayan büyümeyi dikkate alarak 2025-2027 ekonomik görünümünü revize etti. Bazı analistler 2025’te temkinli enflasyon kontrolü ve para politikası düzenlemeleri öngörüyor ve 2024’te %55-60 seviyesinde yer alan enflasyonun 2025’te %30-35’e gerilemesi bekleniyor. Bu arada, Citi analistlerine göre Aralık ayında 250 baz puanlık bir faiz indirimi olabilir. Neredeyse 5 milyar dolara yaklaşan Dünya Bankası finansmanının, orta vadede ulaştırma ve tarım dahil olmak üzere önemli kalkınma projelerini desteklemesi bekleniyor.
Bu, 2025’te Türkiye ekonomisi için temkinli ancak umutlu bir görünüme ve dikkatlerin enflasyon kontrolü, faiz oranı düzenlemeleri ve global ekonomik koşulların genel etkisine odaklandığı anlamına geliyor. Bazı ekonomistler, enflasyonun 2025 sonu itibarıyla yaklaşık %25’e düşeceğini görüşünde.
PP ve PE için gelecekteki fiyat eğilimleri açısından, piyasa dengesi 2025’in sonraki çeyreklerinde ekonomik toparlanmanın hızına bağlı olarak mütevazı fiyat dalgalanmalarına yol açabilir. Asya’daki kapasite artışları, poliolefin üreticileri arasındaki rekabeti yoğunlaştırırken; global ekonomik belirsizliğin önemli fiyat hareketlerini sınırlaması bekleniyor. Fiyatlar, büyük arz kesintileri olmadığı takdirde, sonbaharda tipik yıl sonu durgunluğu başlamadan önce ufak değişiklikler görebilir.
PP ve PE’de jeopolitik çatışmaların etkisi kaçınılmaz
Jeopolitik gerginlikler, enerji arzını tehlikeye sokabilecek bir faktör olmaya devam ediyor. İsrail-Filistin-Lübnan koridorundaki son çatışmalar şimdilik sakinleşse de, Rusya-Ukrayna savaşı bitmiş değil. Aynı zamanda, OPEC’in düşen petrol talep beklentileri yeni yıla girerken petrolün baskı altında kalacağını gösteriyor. Çin’den gelen talebe dair endişeler ve ABD’de Trump yönetiminin hala gayrimenkul kriziyle boğuşan ve ekonomik toparlanmayı desteklemek için önlemleri artıran bu Asya ülkesine yönelik olası ticaret engelleri, gidişata gölge düşürüyor.
Arz baskısı sürecek; talep ve tedarikin yeniden dengelenmesi zaman alacak
Global poliolefin üreticilerinin, özellikle Çin’deki büyük PP eklemeleri yüzünden 2025 yılında arz fazlasını dikkatle yönetmeye devam etmesi bekleniyor. Suudi Arabistan ile ABD arasında PE piyasasında süregelen pazar payı savaşı fiyatları etkileyecek ve muhtemelen belirgin artışları önleyecek. Çin’in, PP’de net ihracatçı konumuna gelmesi Türkiye’yi -uygun nakliye koşulları oluşursa- önemli bir hedef pazar haline getirebilir. Yurtiçi kapasitesini artıran Çin’de pazar payı kaybeden üreticiler, hem PP hem de PE için Avrupa ve Türkiye’ye yönelmek zorunda kalacak. Sonuç olarak, bu bölgelerde talep toparlanmasının zamanlaması, 2025’te piyasa dinamiklerini şekillendirmede önemli olacak.
Global arz ve talebin dengelenmesi zaman alacak ve bu da Türkiye’deki fiyatlandırma politikalarını etkileyecek. Ancak, yeni tesislerin faaliyete geçişindeki olası gecikmeler ve Türkiye’nin ekonomik zorluklara rağmen 2024’te gösterdiği istikrarlı ithalat performansı, dikkate alınması gereken önemli faktörler arasında.
Kümülatif PP ithalatı 2024’ün ilk 10 ayında 2 milyon tonu aşarken, PE ithalatı 1,9 milyon tona ulaştı. Kasım ve Aralık aylarına ait veriler ChemOrbis İstatistik Sihirbazı aracılığıyla kesinleştiğinde, toplam ithalatın yavaş tüketim ve ekonomik sıkıntılara rağmen geçen yılki seviyelerle paralel olması veya bunları aşması muhtemel.
Piyasalar geleneksel olarak yılın bu döneminde gerilese de, düşüş eğilimi şimdilerde hız kesti. Ocak için beklentiler şimdiden fiyatlarda olası bir yön değişikliğine işaret ediyor. PP tedarikçileri halihazırda nispeten güçlü bir tutum benimsemeye başladı ve PE’nin de yakında bunu takip etmesi bekleniyor. Yine de, 2025’in başlarında, birçok sınırlayıcı faktör nedeniyle önemli bir zam dalgası olası görünmüyor.
2024’ün önemli satır başları
Poliolefin satıcıları ve alıcıları, yurtiçinde ve Avrupa ile Asya gibi önde gelen ihracat pazarlarındaki temkinli talep ortamında stokları yönetmekte zorlandıkları bir yılı daha geride bırakmak üzere.
2024 yılında, PP ve PE piyasaları genellikle toparlanabilmek için belirli destekleyici olaylara veya krizlere ihtiyaç duydu. Daralan marjlar ve yüksek sermaye maliyeti yıl boyunca başlıca zorlayıcı faktörler arasında yer almaya devam etti.
Türkiye’deki üreticiler yüksek kullanım maliyetleri, elverişsiz döviz kurları ve kısıtlı finansman erişimi de dahil olmak üzere birçok engelle karşılaştı. Özellikle işletme sermayesi için düşük faizli kredi bulmadaki zorluklar üretim planlamalarını komplike hale getirdi. 2024’ün ilk yarısında Kızıldeniz’deki krizin tetiklediği global tedarik zinciri aksaklıkları ve artan hammadde maliyetleri sanayicilerin rekabet gücünü daha da azalttı. Birçok imalatçı, nihai satışlardan kar edemediğinden düşük üretim oranlarıyla çalıştı. Bu arada, Türkiye’deki ihracatçılar pazar konumlarını korumaya çalışırken; global piyasalarda resesyon endişelerinin kızıştırdığı sert rekabet ortamında deyim yerindeyse bir savaş verdi.
Düşük netback, özellikle PE için satıcıları zorladı
PP ve PE üreticileri, 2024 boyunca sıklıkla Türkiye’de ithal pazarların sunduğu zayıf netback seviyelerinden duydukları memnuniyetsizliği dile getirdi. Ancak, Çin ve Güneydoğu Asya’daki yeni kapasiteler ve önde gelen ekonomilerde hayal kırıklığı yaratan iyileşme performansı neticesinde Türkiye’ye hammadde sağlamaya devam etmek zorunda kaldılar.
ChemOrbis’in haftalık ortalama verilerine göre, Türkiye’deki Suudi Arabistan malı homo PP fiyatları, yılın büyük bir kısmında CFR Çin bazındaki ithal fiyatların en az 200$/ton üzerinde işlem gördü. Bu fark, Orta Doğu’daki gerginliğin neden olduğu lojistik aksaklıkların yukarı çektiği navlunlardan ve Türkiye’nin ithalata ağır bir şekilde bağımlı olmasından kaynaklandı.
CIF Türkiye bazındaki Orta Doğu menşeli ithal PE fiyatları, ilk dokuz ayda Çin’in 100-150$/ton üzerinden işlem görürken, 4. çeyrekte AYPE için Çin piyasasının altına geriledi. Yıl sonu itibarıyla, LAYPE ve YYPE film için fark 50-70$/tona geriledi. Bu daralmanın arkasında, kısmen Amerikan malı LAYPE ve YYPE akını nedeniyle satıcılar üzerinde artan stok baskısı, düşen navlun maliyetleri ve zayıf talep yatıyor. AYPE için, zayıflayan euro/dolar paritesi rekabetçi Avrupa tekliflerini de beraberinde getirdi. Bu durum, stokları biriken ve ihracatı zayıflayan Petkim’in üzerindeki baskıyı artırdı.
Mütemadiyen zayıf seyreden marjlar, bazı Orta Doğulu PE üreticilerinin son iki aydır Türkiye’yi pas geçmesine neden oldu. Aksine, Suudi Arabistanlı homo PP tedarikçileri Türkiye’ye ihracatı artırdı ve bu sayede yeni yıl öncesinde stoklarını boşalttı.
YYPE, bollaşan arz nedeniyle en zayıf performansı gösterdi
2024 ortası itibarıyla, bazı YYPE türleri ve türevleri İran malı kompoundlar için artan arzın yoğun baskısına maruz kaldı. Yılın başında LAYPE C4 film üzerinde ufak bir primle işlem gören ithal YYPE film, 2024 yılının ikinci yarısında bol arz nedeniyle bu ürünün altına indi.
Ekim ayının sonunda Türkiye, Azerbaycan haricindeki Dünya Ticaret Örgütü üyesi olmayan ülkelerden ithal edilen çeşitli plastik kompoundlar üzerine ilave mali yükümlülükler getirdi. Bu durum YYPE için havayı toparladı ve yeni yıl itibarıyla oyuncular azalan arzın piyasayı desteklemesini bekliyor. Sert kış koşulları, Özbekistan’dan teslimatları kısıtladı ve bu da iyileşen görünüme katkıda bulundu.
Zayıf nihai tüketim, alışılmış sezonsal talep beklentilerini boşa çıkardı
Orta Doğu’daki savaş, 2024 başlarında ticari nakliye rotalarını sekteye uğrattı, lojistik maliyetlerini artırdı ve poliolefin piyasalarını destekledi. Ancak ikinci yarıda, piyasalara global arz fazlası ve zayıf nihai tüketimi hakim oldu ve bu durum Avrupa ve Asya’da birçok tesisin temelli kapanmasına veya durmasına yol açtı.
Öte yandan, Türkiye’deki lojistik zorluklar bu dönemde hafiflerken; düşen tüketim, özellikle yüksek sezonlarda bile işleyicileri hayal kırıklığına uğrattı ve türev tesislerde kapasitenin azalmasına sebep oldu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) verilerine göre, kapasite kullanım oranı Eylül ayında 1,5 yılın en düşük seviyesine geriledi. Bozulan nakit akışı ve tekstil sektöründeki daralma zaman zaman hammadde alımlarını durma noktasına getirdi. Bazı şirketler ne yazık ki iflas başvurusunda bulundu. Mütemadiyen yüksek olan enflasyon, para politikasında gevşeme beklentilerini 2025 yılına öteledi.
2025’te poliolefin piyasalarını neler bekliyor?
2025’te kademeli bir toparlanma bekleniyor, ancak bazı faktörler fiyat artışlarını sınırlayabilir. Piyasa oyuncuları, 2024 sonlarındaki düşüşlerin global arz fazlasından mı yoksa zayıf tüketimden mi kaynaklandığını hala merak ediyor. Orta-uzun vadede ise, Türkiye’deki yurtiçi tüketimin ne zaman iyileşeceği ve genel ekonomik koşulların ne zaman istikrar kazanacağı soruları öne çıkıyor. Yine de, yakın vadede azalan hazır arz nedeniyle PP ve PE için zam bekleniyor. Özellikle YYPE film için sıkışan arz görünümü güçlü rüzgarlar estirebilir.
Fiyatlar 1. çeyrekte toparlanacak, ancak ne ölçüde?
Poliolefin piyasaları yeni yıla daha güçlü girecek. İthal PP fiyatları halihazırda mütevazı artışlar görürken, söz konusu artışların çalışabilirliği henüz belirsiz. PE teklifleri de dip seviyeleri gördü. Satıcılar, Plast Eurasia İstanbul 2024’teki başarılı satışların ardından stok baskısınından kurtuldu. Suudi Arabistanlı üreticiler, Aralık PP stoklarını halihazırda Kasım itibarıyla temizledi.
Geçen ay pazar üzerinde baskı kuran agresif Avrupa ve Amerikan malı PE teklifleri, Noel tatili öncesi kaybolmaya başladı. Zayıf petrol piyasalarına rağmen, petrokimya üreticileri marj kayıplarını telafi etmek için fiyat artışları hedefliyor. Ancak, Kasım ve Aralık ayında bağlanan ithal PP ve PE mallarının gelişi 2025’in ilk çeyreğinde fiyat ivmesini sınırlayacak.
Hızlı bir ekonomik toparlanma beklenmiyor, umutlar daha ziyade 2026’da
Türkiye ekonomisi son yıllarda belirgin zorluklarla karşılaştı ve 2024’ün ikinci çeyreğinde büyüme beklenenden daha fazla yavaşladı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verileri, ekonominin bu dönemde %2,5 büyüdüğünü ve Reuters anketinde öngörülen %3,2’lik büyüme tahmininin gerisinde kaldığını gösteriyor. Bu yavaşlama, enflasyonu kontrol altına almak ve ekonomiyi istikrara kavuşturmak için tasarlanmış bir yıllık parasal sıkılaşma politikasının etkilerini gözler önüne seriyor. Makroekonomik zorluklar devam edecek ve nihai ürün talebinde 2026 yılına kadar önemli iyileşmeler beklenmiyor.
Hükümet, Eylül ayında enflasyon ve yavaşlayan büyümeyi dikkate alarak 2025-2027 ekonomik görünümünü revize etti. Bazı analistler 2025’te temkinli enflasyon kontrolü ve para politikası düzenlemeleri öngörüyor ve 2024’te %55-60 seviyesinde yer alan enflasyonun 2025’te %30-35’e gerilemesi bekleniyor. Bu arada, Citi analistlerine göre Aralık ayında 250 baz puanlık bir faiz indirimi olabilir. Neredeyse 5 milyar dolara yaklaşan Dünya Bankası finansmanının, orta vadede ulaştırma ve tarım dahil olmak üzere önemli kalkınma projelerini desteklemesi bekleniyor.
Bu, 2025’te Türkiye ekonomisi için temkinli ancak umutlu bir görünüme ve dikkatlerin enflasyon kontrolü, faiz oranı düzenlemeleri ve global ekonomik koşulların genel etkisine odaklandığı anlamına geliyor. Bazı ekonomistler, enflasyonun 2025 sonu itibarıyla yaklaşık %25’e düşeceğini görüşünde.
PP ve PE için gelecekteki fiyat eğilimleri açısından, piyasa dengesi 2025’in sonraki çeyreklerinde ekonomik toparlanmanın hızına bağlı olarak mütevazı fiyat dalgalanmalarına yol açabilir. Asya’daki kapasite artışları, poliolefin üreticileri arasındaki rekabeti yoğunlaştırırken; global ekonomik belirsizliğin önemli fiyat hareketlerini sınırlaması bekleniyor. Fiyatlar, büyük arz kesintileri olmadığı takdirde, sonbaharda tipik yıl sonu durgunluğu başlamadan önce ufak değişiklikler görebilir.
PP ve PE’de jeopolitik çatışmaların etkisi kaçınılmaz
Jeopolitik gerginlikler, enerji arzını tehlikeye sokabilecek bir faktör olmaya devam ediyor. İsrail-Filistin-Lübnan koridorundaki son çatışmalar şimdilik sakinleşse de, Rusya-Ukrayna savaşı bitmiş değil. Aynı zamanda, OPEC’in düşen petrol talep beklentileri yeni yıla girerken petrolün baskı altında kalacağını gösteriyor. Çin’den gelen talebe dair endişeler ve ABD’de Trump yönetiminin hala gayrimenkul kriziyle boğuşan ve ekonomik toparlanmayı desteklemek için önlemleri artıran bu Asya ülkesine yönelik olası ticaret engelleri, gidişata gölge düşürüyor.
Bu arada, Suriye’deki iç savaşın sona ermesiyle başlayabilecek yeniden inşa süreci, orta vadede belirli nihai ürünlere olan talebi hareketlendirebilir ve Türkiye’deki üreticilerin resin alımlarını artırabilir. Bu senaryo, kasvetli yurtiçi tüketimin yol açtığı olumsuz etkiyi bir miktar azaltabilir.
Arz baskısı sürecek; talep ve tedarikin yeniden dengelenmesi zaman alacak
Global poliolefin üreticilerinin, özellikle Çin’deki büyük PP eklemeleri yüzünden 2025 yılında arz fazlasını dikkatle yönetmeye devam etmesi bekleniyor. Suudi Arabistan ile ABD arasında PE piyasasında süregelen pazar payı savaşı fiyatları etkileyecek ve muhtemelen belirgin artışları önleyecek. Çin’in, PP’de net ihracatçı konumuna gelmesi Türkiye’yi -uygun nakliye koşulları oluşursa- önemli bir hedef pazar haline getirebilir. Yurtiçi kapasitesini artıran Çin’de pazar payı kaybeden üreticiler, hem PP hem de PE için Avrupa ve Türkiye’ye yönelmek zorunda kalacak. Sonuç olarak, bu bölgelerde talep toparlanmasının zamanlaması, 2025’te piyasa dinamiklerini şekillendirmede önemli olacak.
Global arz ve talebin dengelenmesi zaman alacak ve bu da Türkiye’deki fiyatlandırma politikalarını etkileyecek. Ancak, yeni tesislerin faaliyete geçişindeki olası gecikmeler ve Türkiye’nin ekonomik zorluklara rağmen 2024’te gösterdiği istikrarlı ithalat performansı, dikkate alınması gereken önemli faktörler arasında.
Kümülatif PP ithalatı 2024’ün ilk 10 ayında 2 milyon tonu aşarken, PE ithalatı 1,9 milyon tona ulaştı. Kasım ve Aralık aylarına ait veriler ChemOrbis İstatistik Sihirbazı aracılığıyla kesinleştiğinde, toplam ithalatın yavaş tüketim ve ekonomik sıkıntılara rağmen geçen yılki seviyelerle paralel olması veya bunları aşması muhtemel.
Diğer ücretsiz plastik haberleri
Plastik hammadde (PP, LDPE, LLDPE ,HDPE, PVC, Kristal, Antişok, PET, ABS) fiyatları, Petkim fiyatları, polimer pazar trendleri ve fazlası...- Avrupa'da PP ve PE için 2025 görünümü: Arz fazlası ve değişen ticaret rotaları ekseninde zorlu marj mücadelesi
- O. Doğu'da PP ve PE için 2025 görünümü: Zayıf talep ve yeni kapasiteler, piyasalar üzerinde çifte baskı kuracak
- Çin ve G. Doğu Asya'da PE için 2025 görünümü: Piyasalarda arz ikilemi derinleşiyor
- 2025 navlun fiyatları görünümü: 2024'teki çalkantının ardından bir başka zorlu yıl kapıda
- Avrupa'da PVC için 2025 görünümü: Arz dengesizliği, fiyatlarda toparlanmayı zora sokabilir
- Hindistan'da PP ve PE için 2025 görünümü: Oyuncular mevcut düşüşe rağmen 1. çeyrek için daha iyimser
- Avrupa'nın PS ve ABS piyasaları Aralık’ta farklı fiyat politikaları gördü
- Yıl sonu yaklaşırken Çin ve Güneydoğu Asya ithal PE piyasalarında düşüş eğilimi sürüyor
- PLAST EURASIA 2024: Polimer oyuncularının ana gündem maddesi daralan marjlar
- Düşen parite ve yükselen navlunlar, Avrupalı polimer alıcılarını ithal piyasadan uzaklaştırdı