Türkiye'de PVC için 2025 görünümü: Pazar, düşük marj-istikrarsız talep döngüsünü kıracak mı?
Merve Madakbaşı - mmadakbasi@chemorbis.com

PVC piyasası, Türkiye’de 2024’ün büyük bir kısmını fiyat düşüşleri ile mücadele ederek geçirirken, yılı sıkışan arzın desteğiyle nispeten sağlam kapatmaya hazırlanıyor. 2025’te pazarı neler beklediği merak konusu. Bir yanda, Hindistan’ın BIS süreci ve çoğu ithal menşeye uygulamayı planladığı antidamping vergileri, global arz akışlarını yeniden şekillendirmek üzere. Diğer yanda, Avrupa’nın ithalat önlemleri de önemli bir etki yaratacak gibi görünüyor.
Böylesine bir değişim döneminde, Türkiye’nin payına ne düşeceği şimdilik belirsiz. Bu faktörlerden bağımsız olarak, ekonomik büyümenin ve PVC tüketiminin birincil belirleyicisi olan inşaat sektörünün seyri, kuşkusuz önümüzdeki yıl da ana odak noktası olmaya devam edecek.
2024’e bakış: Fiyatlar, kasvetli ekonominin baskısı altında kaldı
PVC piyasası, satıcılar için olumsuz marjlar ve imalatçılar için enflasyon baskısı altında beklendiği gibi iyileşmeyen türev talebin imza attığı bir yılın sonuna yaklaşıyor. 2023’te Türkiye, 6 Şubat’taki yıkıcı depremlerdenn sonra talep patlaması beklentileriyle 1 milyon ton PVC ithal ederek rekor kırdı. Oysa, söz konusu beklenti gerçekleşmedi. 2024’te, nihai ürün tüketimi bir kez daha beklenen toparlanmayı gösteremedi.
2024’ün ikinci yarısında, inşaat sektöründe bazı iyileşme belirtileri görüldü. Ancak, yıl boyunca ekonomik baskılar resin tüketimini sınırlı tuttu. Sanayiciler nispeten düşük oranlarda çalışmayı ve mevcut stoklara güvenmeyi tercih etti. Enflasyonla mücadele çabalarına rağmen, para politikasında gevşemenin ertelenmesi konut fiyatları düşse bile satışların hızla toparlanmamasına neden oldu. Sonuç olarak, nihai pazarlardaki belirsizlikler, likidite zorlukları ve mamul ihracatçılarının döviz kuru baskıları nedeniyle yabancı pazarlarda rekabetçi kalabilme mücadeleleri gibi faktörler PVC piyasasını olumsuz etkiledi.
PVC, toplam 6-8 ayı bulan bir düşüş eğilimine saplandı
CIF Türkiye bazlı ithal K67 teklifleri, yıl sonu stoklarının temizlenmesini takiben gelen geleneksel artıştan destekle 2024’e sağlam bir zeminde başladı. Teklifler, Orta Doğu’da tırmanan gerilimin okyanus konteyner fiyatlarını sıçratmasından destekle Güneydoğu Asya ve Hindistan da dahil olmak üzere bazı pazarlarda artan ithal fiyatları takip etti. Bu arada, Avrupa spot PVC piyasası ve Çin’in ithalat pazarı, zayıf talep ve arz kısıtlarının yokluğu nedeniyle Şubat’tan önce yükselişe geçmedi.
Türkiye’nin gümrüklü ve gümrüksüz ithalat pazarları, talebin zayıflaması nedeniyle Mart ayında seyrini tersine çevirdi ve Mayıs ayında dip yaptı. Kurban Bayramı tatilinden önce resin talebinin yeniden ortaya çıkması, her iki pazarı da yaklaşık CIF 850$/tona taşırken, fiyatlar Temmuz ayında tavan seviyeyi gören nakliye maliyetlerine paralel olarak pik yaptı. Eylül’deki kısa süreli artışın dışında, ABD malı PVC fiyatları yılın ikinci yarısında sürekli olarak düştü. Avrupa menşeli K67, bölgedeki azalan ihracat hacimlerinden destek gördü ve Eylül ayındaki mütevazı artışları yıl sonunda da çoğunlukla korudu.
Özetle, Avrupa menşeli K67 fiyatları 2023’te 1060$/ton kadar yüksek bir seviyeden kademeli olarak düşmesinin ardından; 2024 boyunca CIF, vergisiz 800-850$/ton gibi dar bir aralıkta kaldı. Geçen yıl neredeyse 1000$/tondan CIF 720$/tona kademeli olarak düşen Amerikan teklifleri, 2024’te 720-750$/tonun üzerine çıkmakta zorlandı. Satıcıların fiyatları üçüncü çeyrek sonlarında CIF 800$/ton seviyesine çıkarma çabaları ise sonuçsuz kaldı.
ABD’de olaysız geçen kasırga sezonu, birçok ülke/bölge arasındaki sıkılaştırılan ticaret engelleri ve global yavaşlama ile pekişen bu aşağı yönlü baskıya katkıda bulundu.
Türkiye, yılın büyük bölümünde global piyasaların altında işlem gördü
Avrupalı tedarikçilerin son zamanlarda, temkinli bir şekilde de olsa, güçlü durmasının arkasındaki neden, Türkiye’deki zayıf netback oldu. Bölgedeki PVC üreticileri ihracat fiyatlarını daha da düşürmek yerine tahsisatları azaltmayı tercih etti. Bu durum fiyatların istikrar kazanmasına yardımcı oldu. Ayrıca, azalan üretim oranları ve bakım duruşları Avrupalı satıcıların bölgedeki vasat nihai talebi ve ekonomik olarak zorlanan Türkiye’deki sınırlı resin iştahını yönetmesini sağladı.
Mayıs ayında dibi gördükten sonra, Türkiye’deki vergisiz K67 fiyatları Avrupa’nın spot pazarının en az 150$/ton altında işlem görüyordu. Eylül ayında 200$/tona kadar çıkan bu indirim miktarı, sonradan fiyatların Türkiye’de aynı kalıp Avrupa’da gerilediği son çeyrekte 100-120$/tonda stabilize oldu.
Yılın büyük bir kısmında, Türkiye, Asya pazarlarına göre sağlıksız bir prim taşıdı. Çin ile olan fark, 2024 yılının ilk yarısında pik yapan navlun oranlarına rağmen yalnızca Şubat ayının başında ve Haziran ortasında yaklaşık 100$/tona ulaşabildi. Her iki piyasa, Çin’deki arz fazlası ve Hindistan’da antidamping tedbirleri sebebiyle azalan talep, Türkiye’nin prim yapmasına izin verene dek başa baş seviyeden işlem gördü.
Hindistan ve Güneydoğu Asya ile yapılan karşılaştırmalarda da benzer bir eğilim gözlendi. 2024’te CIF Tükiye bazlı vergiye tabi K67’nin Hindistan üzerindeki primi nadiren 30$/tonu aşabildi. Hatta zaman zaman Türkiye bu önemli pazarın 70-90$/ton altından işlem gördü. Güneydoğu Asya üzerindeki prim, artan navlun oranlarının etkisiyle 60-70$/tona ulaştığı birkaç durum dışında, yılın büyük bir bölümünde 20-40$/ton civarında seyretti. Mayıs sonu ve Kasım’da bir kez daha, Türkiye, bölge pazarlarının altına indi; sırasıyla 70$/ton ve 20$/tonluk keskin indirimlerle işlem gördü.
İstatistik Sihirbazı PRO: Toplam PVC ithalatı 2023 rekorunu yakalayamayabilir
Türkiye’nin PVC ithalatı 2023’te 936.000 ton ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştıktan sonra ivme kaybetmiş görünüyor. ChemOrbis İstatistik Sihirbazı PRO’dan alınan verilere göre, 2024’ün Ocak-Ekim döneminde toplam ithalat 700.000 tonun altında kaldı ve geçen yılın aynı döneminde kaydedilen 820.000 tonu bulmadı. Kasım ve Aralık aylarına ait rakamlar kesinleştiğinde, toplam ithalat geçen yılki miktarın gerisinde kalabilir. Böylesi bir durum, yavaş tüketim ve ekonomik baskılara işaret ediyor.
2025, PVC için ne gösterecek?
Yeni yılda, gözler ekonominin seyrinde olacak ve finansmana erişim sorunu bir süre daha gündemde kalabilir. Üreticilerin düşük yurtiçi nihai talebin telafisi için ihracata odaklanması bekleniyor. Ancak, döviz kurlarının onları destekleyip desteklemeyeceği de önemli. Ocak için, sınırlı arz ve Plast Eurasia sonrası azalan talep PVC’yi dengede tutacak. Hindistan’ın antidamping vergilerine ilişkin belirsizliğin yakın zamanda ortadan kalkması beklenirken Asya’dan gelen zayıf fiyat haberleri ve Avrupa’daki tatil durgunluğu , Türkiye’de havayı pek etkilemedi. Çoğu oyuncu Ocak ayı için beklentilerini stabil yönde dile getirdi. Bu beklenti, oyuncularda bulunan sınırlı resin stokları ve ülkedeki türev piyasalarda gerçek bir artış sinyali olmamasına bağlandı.
Avrupalı üreticilerden birden fazla kaynak, “Elverişsiz netback, PVC satıcılarını poliolefinlere yönelik son zamanlarda iyileşen eğilimden etkilenerek gelecek ay ufak artışlar denemeye yöneltebilir,” dedi. Ancak, son sözü talep söyleyecek. Aniden ortaya jeopolitik veya lojistik sorunlar çıkmadıkça, stabil işlemler görebiliriz.
ABD limanlarında grev olasılığı dikkatleri arza çevirdi
Türkiyede PVC oyuncuları, Ocak ortasında yaşanabilecek ABD limanı grevi ile ilgili haberlere odaklanacak. Zira böyle bir durum ilk çeyrekte ABD’den yüklemeleri sekteye uğratabilir. ABD’nin Doğu Kıyısı limanlarındaki işverenler ile işçi sendikaları arasındaki müzakereler durma noktasına geldiğinden, 15 Ocak’ta yenilenen bir grev tehdidi giderek daha belirgin hale geliyor. ABD Başkanı Trump’ın sendikalara desteğini açıklamasının sürece olası etkisi belirsizliğini koruyor. Liman faaliyetleri durursa, yüklemeler ve navlun oranları bu durumdan etkilenecek. ABD’den PVC arzının aksaması resin fiyatlarını destekleyebilir. Nitekim, Asya pazarlarının düşüş eğiliminde olmasına rağmen tüccarlar Amerikan PVC tekliflerinde daha güçlü duruyor.
Bazı oyuncular, “Plast Eurasia Fuarı sırasında yüklü miktarda alım yapıldı ve alıcılar bahara kadar stoklu olacak,” dedi. Dolayısıyla, herhangi bir arz kısıtlaması piyasayı hemen etkilemeyebilir. Bakım çalışması amacıyla ve türev segmentlerdeki yavaş iç talebin de etkisiyle Aralık sonundan 7 Ocak tarihine kadar fabrikasını kapatmayı planlayan bir sanayici, “İhracat güçlü değil ve yurtiçi talep zayıf kaldığı için yeni yılda zam beklemiyoruz,” dedi. Faiz indirimleri başlasa bile piyasa hızla canlanmayabilir. Ancak, düşük netbackler, düşüşlerin olmasının olası olmadığını gösteriyor.
Vergilerle değişen global ticaret akışı Türkiye’yi nasıl etkileyecek?
Şüphesiz, bu yıla ülkelerin ve bölgelerin kendi pazarlarını korumak için PVC’de vergi mevzuatlarını değiştirmeleri damga vurdu. Çin’deki derinleşen gayrimenkul krizi yurtiçi talebi vururken, hükümet sektörü iyileştirmek için çeşitli teşvik paketleri açıkladı. Hindistan’ın BIS sertifikası gerekliliği ve birçok ithal kaynağa antidamping vergisi uygulaması, Çin’in arz fazlası sorunu için çözüm ihtimallerini azalttı.
Yüksek navlun fiyatları nedeniyle Türkiye halen Güney Kore veya Çin’den düzenli mal tedarik edemese de, bu durum 2025’te tersine dönebilir. Öte yandan, Avrupa’ya giremeyen Mısırlı malların komşu Türkiye’ye dönme ihtimali de var. AB ve Hindistan ABD malı PVC’ye kapılarını kapatırken, Türkiye’ye mal akışı artabilir. Dahilde işleme belgesi ile ABD malı PVC ithal eden sanayiciler, uygun fiyatlar elde edebilir.
Öte yandan, Avrupa’da 2025’in ilk çeyreğinde talep vasat seyretmeye devam ederse, bölgedeki PVC üreticileri mallarını Hindistan’a yönlendirebilir. Özellikle navlun oranlarının elverdiği, Türkiye’de netback seviyesinin ve alım ilgisinin düşük kaldığı bir senaryoda. ABD, Uzak Doğu Asya ve Mısır mallarının Avrupa’dan azalan hacimlerin boşluğunu doldurduğu bir durumda, Türkiye’nin resin sıkıntısı çekmeyeceği öngörülebilir. Ancak, her sanayici dahilde işleme belgesiyle alım yapmıyor ve gümrük vergisinden muaf PVC hacimlerindeki bir azalma onları zor durumda bırakabilir.
Nihai pazarlarda bulutların dağılması 2026’yı bulabilir
2024 yılında ekonomik dar boğaz ne yazık ki sanayide iflas başvurularını beraberinde getirdi. En riskli sektörler listesinde inşaat sektörü 398 şirketle birinci sırada yer alırken, tekstil ikinci, akaryakıt istasyonları ise üçüncü sırada yer aldı.
2024’ün ilk çeyreğinde, konut fiyatları 2019’un dördüncü çeyreğinden bu yana ilk kez geriledi. Ancak Türkiye, 2019’dan bu yana %119,4’lük artışla reel konut fiyatlarındaki yükselişte liderliğini sürdürdü. Ancak, 2024’ün ilk çeyreğinde, fiyatlar yıllık bazda %8,9 düştü ve Türkiye’yi en keskin düşüşlerin gözlemlendiği ilk 3 ülkeden biri haline getirdi. Sonuç olarak, TÜİK’e göre konut satışları yıllık bazda aylardır artış eğiliminde.
Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD), inşaat sektörünün 2024 yılının üçüncü çeyreğinde %9,2 büyüdüğünü bildirdi. Sıkılaşan para politikasına rağmen, yerel seçimlerden sonra, depremin felaketi kaynaklı yapılan inşaat ve kentsel dönüşüm projelerinin desteğiyle büyüme hızlandı. Ayrıca, inşaat malzemeleri sanayisinde üretim 2024’ün ilk dokuz ayında yıllık bazda %1,7 arttı, ancak 2. çeyrek itibarıyla düşmeye başladı. Yurtiçi talep, ikinci çeyrekte dezenflasyon politikaları ve sıkı parasal tedbirler nedeniyle yavaşlamaya başladı; üçüncü çeyrekte daha da daraldı.
2025’in başlarında, asgari ücret zammı imalatçılar üzerindeki maliyet yükünü artıracak. Yoldaki PVC mallarının gelişi, olası ABD liman grevinden kaynaklanabilecek gecikmeler dikkate alınmadığında, resin talebini baskılayabilir. Orta vadede, yıllarca süren bir iç savaşın sona erdiği Suriye’deki olası yeniden yapılanma çalışmaları nedeniyle profil, boru ve zemin kaplamaları dahil olmak üzere bazı nihai ürünlere olan talep artabilir. Ancak, yeniden inşa çalışmalarının finansman ve politik istikrar gerektirdiği düşünülürse talebe hızlı bir etki beklenmemeli. Yine de, altyapı kabloları ve borulara olan ihtiyacın artma olasılığı 2025’in ilk yarısında talep oluşturabilir. . Genel olarak, PVC tüketicileri ve satıcılar somut bir toparlanma için umutlarına 2026’ya bağlamış durumda.
Böylesine bir değişim döneminde, Türkiye’nin payına ne düşeceği şimdilik belirsiz. Bu faktörlerden bağımsız olarak, ekonomik büyümenin ve PVC tüketiminin birincil belirleyicisi olan inşaat sektörünün seyri, kuşkusuz önümüzdeki yıl da ana odak noktası olmaya devam edecek.
2024’e bakış: Fiyatlar, kasvetli ekonominin baskısı altında kaldı
PVC piyasası, satıcılar için olumsuz marjlar ve imalatçılar için enflasyon baskısı altında beklendiği gibi iyileşmeyen türev talebin imza attığı bir yılın sonuna yaklaşıyor. 2023’te Türkiye, 6 Şubat’taki yıkıcı depremlerdenn sonra talep patlaması beklentileriyle 1 milyon ton PVC ithal ederek rekor kırdı. Oysa, söz konusu beklenti gerçekleşmedi. 2024’te, nihai ürün tüketimi bir kez daha beklenen toparlanmayı gösteremedi.
2024’ün ikinci yarısında, inşaat sektöründe bazı iyileşme belirtileri görüldü. Ancak, yıl boyunca ekonomik baskılar resin tüketimini sınırlı tuttu. Sanayiciler nispeten düşük oranlarda çalışmayı ve mevcut stoklara güvenmeyi tercih etti. Enflasyonla mücadele çabalarına rağmen, para politikasında gevşemenin ertelenmesi konut fiyatları düşse bile satışların hızla toparlanmamasına neden oldu. Sonuç olarak, nihai pazarlardaki belirsizlikler, likidite zorlukları ve mamul ihracatçılarının döviz kuru baskıları nedeniyle yabancı pazarlarda rekabetçi kalabilme mücadeleleri gibi faktörler PVC piyasasını olumsuz etkiledi.
PVC, toplam 6-8 ayı bulan bir düşüş eğilimine saplandı
CIF Türkiye bazlı ithal K67 teklifleri, yıl sonu stoklarının temizlenmesini takiben gelen geleneksel artıştan destekle 2024’e sağlam bir zeminde başladı. Teklifler, Orta Doğu’da tırmanan gerilimin okyanus konteyner fiyatlarını sıçratmasından destekle Güneydoğu Asya ve Hindistan da dahil olmak üzere bazı pazarlarda artan ithal fiyatları takip etti. Bu arada, Avrupa spot PVC piyasası ve Çin’in ithalat pazarı, zayıf talep ve arz kısıtlarının yokluğu nedeniyle Şubat’tan önce yükselişe geçmedi.
Türkiye’nin gümrüklü ve gümrüksüz ithalat pazarları, talebin zayıflaması nedeniyle Mart ayında seyrini tersine çevirdi ve Mayıs ayında dip yaptı. Kurban Bayramı tatilinden önce resin talebinin yeniden ortaya çıkması, her iki pazarı da yaklaşık CIF 850$/tona taşırken, fiyatlar Temmuz ayında tavan seviyeyi gören nakliye maliyetlerine paralel olarak pik yaptı. Eylül’deki kısa süreli artışın dışında, ABD malı PVC fiyatları yılın ikinci yarısında sürekli olarak düştü. Avrupa menşeli K67, bölgedeki azalan ihracat hacimlerinden destek gördü ve Eylül ayındaki mütevazı artışları yıl sonunda da çoğunlukla korudu.
Özetle, Avrupa menşeli K67 fiyatları 2023’te 1060$/ton kadar yüksek bir seviyeden kademeli olarak düşmesinin ardından; 2024 boyunca CIF, vergisiz 800-850$/ton gibi dar bir aralıkta kaldı. Geçen yıl neredeyse 1000$/tondan CIF 720$/tona kademeli olarak düşen Amerikan teklifleri, 2024’te 720-750$/tonun üzerine çıkmakta zorlandı. Satıcıların fiyatları üçüncü çeyrek sonlarında CIF 800$/ton seviyesine çıkarma çabaları ise sonuçsuz kaldı.
ABD’de olaysız geçen kasırga sezonu, birçok ülke/bölge arasındaki sıkılaştırılan ticaret engelleri ve global yavaşlama ile pekişen bu aşağı yönlü baskıya katkıda bulundu.
Türkiye, yılın büyük bölümünde global piyasaların altında işlem gördü
Avrupalı tedarikçilerin son zamanlarda, temkinli bir şekilde de olsa, güçlü durmasının arkasındaki neden, Türkiye’deki zayıf netback oldu. Bölgedeki PVC üreticileri ihracat fiyatlarını daha da düşürmek yerine tahsisatları azaltmayı tercih etti. Bu durum fiyatların istikrar kazanmasına yardımcı oldu. Ayrıca, azalan üretim oranları ve bakım duruşları Avrupalı satıcıların bölgedeki vasat nihai talebi ve ekonomik olarak zorlanan Türkiye’deki sınırlı resin iştahını yönetmesini sağladı.
Mayıs ayında dibi gördükten sonra, Türkiye’deki vergisiz K67 fiyatları Avrupa’nın spot pazarının en az 150$/ton altında işlem görüyordu. Eylül ayında 200$/tona kadar çıkan bu indirim miktarı, sonradan fiyatların Türkiye’de aynı kalıp Avrupa’da gerilediği son çeyrekte 100-120$/tonda stabilize oldu.
Yılın büyük bir kısmında, Türkiye, Asya pazarlarına göre sağlıksız bir prim taşıdı. Çin ile olan fark, 2024 yılının ilk yarısında pik yapan navlun oranlarına rağmen yalnızca Şubat ayının başında ve Haziran ortasında yaklaşık 100$/tona ulaşabildi. Her iki piyasa, Çin’deki arz fazlası ve Hindistan’da antidamping tedbirleri sebebiyle azalan talep, Türkiye’nin prim yapmasına izin verene dek başa baş seviyeden işlem gördü.
Hindistan ve Güneydoğu Asya ile yapılan karşılaştırmalarda da benzer bir eğilim gözlendi. 2024’te CIF Tükiye bazlı vergiye tabi K67’nin Hindistan üzerindeki primi nadiren 30$/tonu aşabildi. Hatta zaman zaman Türkiye bu önemli pazarın 70-90$/ton altından işlem gördü. Güneydoğu Asya üzerindeki prim, artan navlun oranlarının etkisiyle 60-70$/tona ulaştığı birkaç durum dışında, yılın büyük bir bölümünde 20-40$/ton civarında seyretti. Mayıs sonu ve Kasım’da bir kez daha, Türkiye, bölge pazarlarının altına indi; sırasıyla 70$/ton ve 20$/tonluk keskin indirimlerle işlem gördü.
İstatistik Sihirbazı PRO: Toplam PVC ithalatı 2023 rekorunu yakalayamayabilir
Türkiye’nin PVC ithalatı 2023’te 936.000 ton ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştıktan sonra ivme kaybetmiş görünüyor. ChemOrbis İstatistik Sihirbazı PRO’dan alınan verilere göre, 2024’ün Ocak-Ekim döneminde toplam ithalat 700.000 tonun altında kaldı ve geçen yılın aynı döneminde kaydedilen 820.000 tonu bulmadı. Kasım ve Aralık aylarına ait rakamlar kesinleştiğinde, toplam ithalat geçen yılki miktarın gerisinde kalabilir. Böylesi bir durum, yavaş tüketim ve ekonomik baskılara işaret ediyor.
2025, PVC için ne gösterecek?
Yeni yılda, gözler ekonominin seyrinde olacak ve finansmana erişim sorunu bir süre daha gündemde kalabilir. Üreticilerin düşük yurtiçi nihai talebin telafisi için ihracata odaklanması bekleniyor. Ancak, döviz kurlarının onları destekleyip desteklemeyeceği de önemli. Ocak için, sınırlı arz ve Plast Eurasia sonrası azalan talep PVC’yi dengede tutacak. Hindistan’ın antidamping vergilerine ilişkin belirsizliğin yakın zamanda ortadan kalkması beklenirken Asya’dan gelen zayıf fiyat haberleri ve Avrupa’daki tatil durgunluğu , Türkiye’de havayı pek etkilemedi. Çoğu oyuncu Ocak ayı için beklentilerini stabil yönde dile getirdi. Bu beklenti, oyuncularda bulunan sınırlı resin stokları ve ülkedeki türev piyasalarda gerçek bir artış sinyali olmamasına bağlandı.
Avrupalı üreticilerden birden fazla kaynak, “Elverişsiz netback, PVC satıcılarını poliolefinlere yönelik son zamanlarda iyileşen eğilimden etkilenerek gelecek ay ufak artışlar denemeye yöneltebilir,” dedi. Ancak, son sözü talep söyleyecek. Aniden ortaya jeopolitik veya lojistik sorunlar çıkmadıkça, stabil işlemler görebiliriz.
ABD limanlarında grev olasılığı dikkatleri arza çevirdi
Türkiyede PVC oyuncuları, Ocak ortasında yaşanabilecek ABD limanı grevi ile ilgili haberlere odaklanacak. Zira böyle bir durum ilk çeyrekte ABD’den yüklemeleri sekteye uğratabilir. ABD’nin Doğu Kıyısı limanlarındaki işverenler ile işçi sendikaları arasındaki müzakereler durma noktasına geldiğinden, 15 Ocak’ta yenilenen bir grev tehdidi giderek daha belirgin hale geliyor. ABD Başkanı Trump’ın sendikalara desteğini açıklamasının sürece olası etkisi belirsizliğini koruyor. Liman faaliyetleri durursa, yüklemeler ve navlun oranları bu durumdan etkilenecek. ABD’den PVC arzının aksaması resin fiyatlarını destekleyebilir. Nitekim, Asya pazarlarının düşüş eğiliminde olmasına rağmen tüccarlar Amerikan PVC tekliflerinde daha güçlü duruyor.
Bazı oyuncular, “Plast Eurasia Fuarı sırasında yüklü miktarda alım yapıldı ve alıcılar bahara kadar stoklu olacak,” dedi. Dolayısıyla, herhangi bir arz kısıtlaması piyasayı hemen etkilemeyebilir. Bakım çalışması amacıyla ve türev segmentlerdeki yavaş iç talebin de etkisiyle Aralık sonundan 7 Ocak tarihine kadar fabrikasını kapatmayı planlayan bir sanayici, “İhracat güçlü değil ve yurtiçi talep zayıf kaldığı için yeni yılda zam beklemiyoruz,” dedi. Faiz indirimleri başlasa bile piyasa hızla canlanmayabilir. Ancak, düşük netbackler, düşüşlerin olmasının olası olmadığını gösteriyor.
Vergilerle değişen global ticaret akışı Türkiye’yi nasıl etkileyecek?
Şüphesiz, bu yıla ülkelerin ve bölgelerin kendi pazarlarını korumak için PVC’de vergi mevzuatlarını değiştirmeleri damga vurdu. Çin’deki derinleşen gayrimenkul krizi yurtiçi talebi vururken, hükümet sektörü iyileştirmek için çeşitli teşvik paketleri açıkladı. Hindistan’ın BIS sertifikası gerekliliği ve birçok ithal kaynağa antidamping vergisi uygulaması, Çin’in arz fazlası sorunu için çözüm ihtimallerini azalttı.
Yüksek navlun fiyatları nedeniyle Türkiye halen Güney Kore veya Çin’den düzenli mal tedarik edemese de, bu durum 2025’te tersine dönebilir. Öte yandan, Avrupa’ya giremeyen Mısırlı malların komşu Türkiye’ye dönme ihtimali de var. AB ve Hindistan ABD malı PVC’ye kapılarını kapatırken, Türkiye’ye mal akışı artabilir. Dahilde işleme belgesi ile ABD malı PVC ithal eden sanayiciler, uygun fiyatlar elde edebilir.
Öte yandan, Avrupa’da 2025’in ilk çeyreğinde talep vasat seyretmeye devam ederse, bölgedeki PVC üreticileri mallarını Hindistan’a yönlendirebilir. Özellikle navlun oranlarının elverdiği, Türkiye’de netback seviyesinin ve alım ilgisinin düşük kaldığı bir senaryoda. ABD, Uzak Doğu Asya ve Mısır mallarının Avrupa’dan azalan hacimlerin boşluğunu doldurduğu bir durumda, Türkiye’nin resin sıkıntısı çekmeyeceği öngörülebilir. Ancak, her sanayici dahilde işleme belgesiyle alım yapmıyor ve gümrük vergisinden muaf PVC hacimlerindeki bir azalma onları zor durumda bırakabilir.
Nihai pazarlarda bulutların dağılması 2026’yı bulabilir
2024 yılında ekonomik dar boğaz ne yazık ki sanayide iflas başvurularını beraberinde getirdi. En riskli sektörler listesinde inşaat sektörü 398 şirketle birinci sırada yer alırken, tekstil ikinci, akaryakıt istasyonları ise üçüncü sırada yer aldı.
2024’ün ilk çeyreğinde, konut fiyatları 2019’un dördüncü çeyreğinden bu yana ilk kez geriledi. Ancak Türkiye, 2019’dan bu yana %119,4’lük artışla reel konut fiyatlarındaki yükselişte liderliğini sürdürdü. Ancak, 2024’ün ilk çeyreğinde, fiyatlar yıllık bazda %8,9 düştü ve Türkiye’yi en keskin düşüşlerin gözlemlendiği ilk 3 ülkeden biri haline getirdi. Sonuç olarak, TÜİK’e göre konut satışları yıllık bazda aylardır artış eğiliminde.
Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD), inşaat sektörünün 2024 yılının üçüncü çeyreğinde %9,2 büyüdüğünü bildirdi. Sıkılaşan para politikasına rağmen, yerel seçimlerden sonra, depremin felaketi kaynaklı yapılan inşaat ve kentsel dönüşüm projelerinin desteğiyle büyüme hızlandı. Ayrıca, inşaat malzemeleri sanayisinde üretim 2024’ün ilk dokuz ayında yıllık bazda %1,7 arttı, ancak 2. çeyrek itibarıyla düşmeye başladı. Yurtiçi talep, ikinci çeyrekte dezenflasyon politikaları ve sıkı parasal tedbirler nedeniyle yavaşlamaya başladı; üçüncü çeyrekte daha da daraldı.
2025’in başlarında, asgari ücret zammı imalatçılar üzerindeki maliyet yükünü artıracak. Yoldaki PVC mallarının gelişi, olası ABD liman grevinden kaynaklanabilecek gecikmeler dikkate alınmadığında, resin talebini baskılayabilir. Orta vadede, yıllarca süren bir iç savaşın sona erdiği Suriye’deki olası yeniden yapılanma çalışmaları nedeniyle profil, boru ve zemin kaplamaları dahil olmak üzere bazı nihai ürünlere olan talep artabilir. Ancak, yeniden inşa çalışmalarının finansman ve politik istikrar gerektirdiği düşünülürse talebe hızlı bir etki beklenmemeli. Yine de, altyapı kabloları ve borulara olan ihtiyacın artma olasılığı 2025’in ilk yarısında talep oluşturabilir. . Genel olarak, PVC tüketicileri ve satıcılar somut bir toparlanma için umutlarına 2026’ya bağlamış durumda.
Diğer ücretsiz plastik haberleri
Plastik hammadde (PP, LDPE, LLDPE ,HDPE, PVC, Kristal, Antişok, PET, ABS) fiyatları, Petkim fiyatları, polimer pazar trendleri ve fazlası...- Navlun piyasaları tekrar düşüşe mi geçiyor?
- G. Doğu Asya'da ithal PE film, Ekim’den bu yana ilk artışları gördü
- Türkiye’de PVC, Ocak ayında polimer piyasalarındaki artışların gerisinde kaldı
- Avrupa’da şişelik PET bir yılı aşkın sürenin en düşüğünde stabil; Şubat artış sinyalleri veriyor
- Çin ve G. Doğu Asya’da PP, PE oyuncuları tatil sonrası görünümü tartışıyor
- Asya’da ABS, talebin Ocak’ta da zayıf kalmasıyla yeni düşüşler gördü
- Çin’de PE, zayıflayan talep ve düşen vadeli piyasa ekseninde gevşek seyretti
- Global PP ve PE satıcıları, Türkiye'ye Ocak için zamlarla yaklaştı
- Avrupa PP ve PE piyasaları, 2025’e stabil veya hafif artış eğilimli başladı
- Global spot stiren piyasaları 2025’e farklı yönlerde başladı