Türkiye'de PVC talebi yükselen maliyetlerin gerisinde, alıcı-satıcı çekişmesi yaşanıyor

İthal PVC piyasası, artan maliyetlerin satıcıların marjlarını sıkıştırması ve tüccarları daha güçlü satış hedeflerine yönlendirmesi nedeniyle Şubat ayında bazı artış girişimlerine sahne oldu. Ancak, talep durgun kaldı ve alıcı direnci piyasanın üst sınırındaki tekliflere baskı kurdu. Son günlerde, etilen kontrat fiyatlarındaki belirgin artışın ardından Avrupa’dan Türkiye’ye yeni fiyat açıklamalarına odaklanıldı. Bu arada, yurtiçi distribütörler işlemleri canlandırmak için ufak indirimlere açık görünüyor.

ChemOrbis’in haftalık ortalama verilerine göre, PVC satıcıları Türkiye’de marj kayıplarını telafi etmek için 2024’ün dördüncü çeyreğinde birkaç kez fiyat artışı girişiminde bulundu. Hazır tedarikin sıkışmasına rağmen, bu girişimler talep koşullarının zayıf olması nedeniyle başarısız oldu.

Daha düşük bidler, ABD malı PVC üzerinde baskı kurdu   

Vergiye tabi piyasada, genel PVC K67 aralığı ABD’li üreticilerin zam girişimlerinden destekle haftalık bazda ufak artışlar kaydetti. Zam girişimleri, artan hammadde maliyetlerinden ve sert hava koşullarının yol açtığı geçici duruşlardan kaynaklandı ve bu durum geçen hafta FAS Houston fiyatlarını yukarı çekti. Bazı oyuncular, artan satış hedeflerini Kaliforniya’daki yangınların ardından potansiyel projeler ekseninde oluşan yurtiçi talep görünümüne ilişkin iyimserliğe de bağladı. Bu iyimserlik, Trump’ın vergi eylemleri nedeniyle finansal piyasalar ve global ticaret akışlarıyla ilgili süregelen belirsizliklerle çelişti.

Türkiye’deki bir profil üreticisi, “CIF Türkiye 780$/ton civarındaki ABD malı K67 fiyatları çalışmıyor, zira diğer menşeler için daha iyi fiyatlar alabiliyoruz. CIF 725$/ton kadar düşük birkaç fiyat duyduk, ancak bunlar açığa satışlar için olabilir,” dedi.

Zayıf talebin ardındaki bir diğer faktör, alıcıların okyanus konteyner fiyatlarının ilave gerilemesi durumunda ay ilerledikçe rekabetçi Çin ve Güney Kore teklifleri beklemesi oldu. Bu arada, Rus malı K67 uzun bir aradan sonra CIF, %6,5 gümrük vergisine tabi 800$/tonda yeniden belirdi, ancak haberin yazıldığı sırada yayın şekilde doğrulanmadı.

Talep, şimdilik yükselen Avrupa C2 kontratına kayıtsız

Şubat etilen kontratlarının halihazırda beklendiği gibi artışla sonuçlanması, tüccarlar arasında yeni Avrupa malı PVC teklifleri için daha güçlü beklentileri körükledi. Bu arada, türev segmentlerdeki finansal zorluklar ve düşük sezon nedeniyle ithal mallara yönelik talep durgun kaldı ve bu da alıcıların stok yenileme konusunda acele etmemesine neden oldu.

Etilen kontratları öncesinde, Avrupalı PVC üreticilerinden kaynaklar sıkışan marjları gerekçe göstererek tekliflerini artırma niyetlerini dile getirmişti. Ancak, talebe güvenemeyen bu oyuncular özellikle büyük müşterilerden güçlü bidler gelmesi durumunda işlemlerde stabil bir eğilimin görülme ihtimalini göz ardı etmediler.

Oyuncular global PVC piyasalarından ipucu arıyor

Piyasa, Avrupa tekliflerinin şekil alması ve Türkiye’de pazarlıkların başlamasıyla birlikte gelecek hafta alıcılar ve satıcılar arasında bir çekişmeye tanık olmaya devam edebilir. PVC durgun talep, yüksek maliyetler, zayıf satıcı marjları ve yeterli arz arasında kalabilir. Öte yandan, yaklaşan Ramazan ayı nedeniyle tüketicilerin alım ilgisi artabilir; zira sezonsal eğilimler nedeniyle bayram sonrası dönem için ihtiyaçlarını şimdiden karşılamayı tercih edebilirler.

PVC oyuncuları bir sonraki hamlelerine karar vermeye çalışırken, global piyasalardan ipuçları arayacak. Bu hafta, artan etilen kontratları Avrupa’nın spot piyasasında PVC için artış beklentilerini güçlendirdi; zira düşük marjlar tedarikçileri etilen artışının yarısını hedeflemeye itebilir. Asya’da, Çin’den arz fazlası ve önde gelen Hint bir üreticinin düşen fiyatları tatil sonrasında bölgeyi olumsuz etkiledi.