Avrupa PE piyasası, ABD-AB tarifeleri ve zayıf talep nedeniyle belirsizlikle karşı karşıya

Avrupa PE piyasası, üreticilerin marj iyileştirme hedefleri ve azalan ithal tedarik nedeniyle 2025 yılının ilk çeyreğine güçlü bir başlangıç yapmıştı. Ancak, AB’nin misilleme vergileri, düşen maliyetler ve durgun talep gibi birden fazla faktörün belirsiz bir piyasa ortamı yaratmasıyla tablo hızla daha karmaşık bir hale geldi.

Avrupa piyasası, düşen Nisan etilen kontratı, durgun talep, Trump’ın tarifeleriyle ilgili zorluklar ve dinamiklerdeki olası değişimle birlikte hassas bir durumda. 55€/ton düşüşle yapılan etilen kontratı PE fiyatları üzerinde aşağı yönlü bir baskı kurarken, bazı satıcıların karşılıklı vergilerin ABD’den Avrupa’ya PE akışını keseceği varsayımıyla 50-100€/tonluk artışlar talep ettiği söyleniyor.

Piyasada dikkatler, ABD Başkanı Donald Trump’ın 2 Nisan 2025’te yeni karşılıklı tarifeler açıklamasına kaydı. Bu önlemler, ticaret ortakları tarafından uygulananlara eşdeğer tarifeler uygulayarak ABD’nin ticaret açığını gidermeyi amaçlıyor. Buna karşılık Avrupa Birliği uzlaşma arzusunu dile getirdi, ancak gerekirse ekonomik çıkarlarını korumak için de önlemler hazırladı.

ABD vergileri ve artan ithalat maliyetleri konusunda endişeler

Avrupa PE piyasasındaki birincil endişelerden biri, ABD’nin gümrük vergisi riski. ABD ve Avrupa arasındaki süregelen ticaret gerginlikleri ithaller için maliyetleri artırabilir ve bu da Avrupalı üreticilere tekliflerini yükseltme konusunda bir destek sağlayabilir.

Önde gelen bir üreticiden bir kaynak konuyla ilgili, “Şubat ayında alınan ithal mallar yolda ve bu mallar vardığında %25’lik bir vergi uygulanırsa, bu durum Nisan ayında piyasada bir değişimi tetikleyebilir. Avrupa piyasası, özellikle hazır mallar için geçici bir canlanma görebilir. Ancak, bu durumun sürdürülebilirliği belirsizliğini koruyor. Bununla birlikte, ABD’li tedarikçilerin gelecekteki stratejilerine bağlı olarak bu durum değişebilir. Fiyatları rekabetçi kalmak için düşürürlerse, Avrupalı tedarikçilerin planladığı zamlar uygulanamaz hale gelebilir,” dedi.

Bir tüccar ayrıca şunları belirtti: "ABD’den mal ithal etmeye devam edeceğiz, bu malzemeler özellikle de Avrupalı üreticiler tarifeler beklentisiyle fiyatları artırırsa Avrupa tekliflerinden daha rekabetçi kalabilir."

ABD’li tedarikçiler tekliflerini koruyup rekabetçi kalmayı tercih ederse, uzun vadede Uzak Doğu ve Orta Doğu’dan daha fazla mal gelmesi bekleniyor. Bu durum, Avrupalı üreticiler için iki yönlü bir zorluk teşkil ediyor: Yüksek ithal hacimlerle karşı karşıya kalırken, bir yandan da AB’ye giren ABD malları üzerindeki vergilerin artma potansiyeliyle başa çıkmak zorundalar. Bu durum, uzun vadeli görünümü daha da belirsiz hale getiriyor.

AB’nin ABD polimerlerine uyguladığı vergilerin uzun vadeli etkileri

Mart ayının ortalarında, Avrupa’nın önde gelen ticaret birliklerinden Plastics Europe, özellikle plastik gibi endüstriyel ürünlere yönelik gümrük vergilerinin uygulanmasının tedarik zincirlerini bozacağı, işletmeler için maliyetleri artıracağı ve Atlantik’in her iki yakasındaki tüketicileri olumsuz etkileyeceği konusunda uyarıda bulundu. ABD, 2023 yılında 3,4 milyar euroluk ihracat ve 5,3 milyar euroluk ithalatla Avrupa’nın plastik sektörü için hayati bir ticaret ortağı konumunda yer aldı.

Avrupa Plastik İşleyicileri Derneği (EuPC) de yakın zamanda Avrupa Komisyonu’nun ABD’den plastik polimer ithalatına yönelik önerdiği tarifelerle ilgili endişelerini dile getirdi. Bu tarifelerin, Avrupa’nın plastik işleyici endüstrisini ve desteklediği 1.6 milyon işi tehdit edebileceğini, fiyat artışlarına, rekabet gücünün azalmasına ve AB’de iş kayıplarına yol açarak hem endüstriyel hem de çevresel hedefleri tehlikeye atabileceğini belirtti.

Piyasada belirsizlik: Nisan için zam talepleri haklı mı?

Birkaç önemli tedarikçinin, henüz resmi olarak doğrulanmamış olsa da, vergiler olasılığını gerekçe göstererek karlılıklarını korumak adına stratejilerini değiştirdikleri bildiriliyor. Bu fiyat artışı, marjları geri kazanmak ve tedarik zincirindeki olası aksaklıklara karşı ayarlama yapmak için daha geniş bir çabanın parçası olarak görülüyor.

Öte yandan, bazı tüccarların etilen kontratındaki düşüşü takiben stabil seviyelerden veya ufak düşüşlerle teklif verdikleri görüldü. AYPE işlemlerinin sınırlı arz nedeniyle stabil seviyelerden yapılacağını belirtirken, diğer türler için Nisan sonuna kadar 50€/tona varan düşüşler görülebileceğini bildirdiler. Bu arada, bir alıcı spot piyasada Avrupa menşeli AYPE için 25-30€/tonluk düşüşlerle teklif aldığını bildirdi.

Sonuç olarak, güçlenen fiyatlandırma politikalarının, belirsizlik içinde kıvranan bir piyasada yaygın olarak benimsenip benimsenmeyeceği veya Nisan ayında en olası sonucun stabil seviyeler ve indirimler olup olmayacağı belirsizliğini koruyor.

Piyasada faaliyetler belirsizlik ve yaklaşan festivaller nedeniyle durdu

Alıcılar, yeni sipariş vermeden önce fiyatlarda ilave düşüşler bekledikleri için halihazırda yüksek miktarlarda mal satın almaktan çekiniyor. Alıcıların bu temkinli duruşu, piyasalardaki genel durgunluğa katkıda bulundu. Alıcıların temkinli yaklaşımları, gelecekteki fiyat hareketlerine ilişkin belirsizlik ve ABD tarifeleri tehdidi nedeniyle daha da kötüleşti.

Nisan, Paskalya ve diğer tatiller nedeniyle çalışma günleri açısından kısa bir ay olacak ve bazı işleyiciler yavaş siparişleri nedeniyle tatilleri birleştirmeyi düşünüyor. Bu “bekle ve gör” yaklaşımı, piyasadaki genel ivme eksikliğine katkıda bulunuyor.

Üreticiler ve tüccarların değişen piyasa dinamiklerine uyum sağlamasıyla birlikte, ay ilerledikçe ilave fiyat ayarlamaları yapılması muhtemel görünüyor. Bu arada, alıcılar durumu yakından izlemeye devam edecek ve halihazırda zayıf olan talep nedeniyle fiyat artışları riskini ileride daha iyi teklifler alma potansiyeliyle dengeleyecek.