Türkiye’de PVC yol ayrımında: Piyasa ticari ateşkes iyimserliği ve zayıf talep arasında sıkıştı

Piyasa bu hafta, temkinli bir şekilde değişen global göstergeler ve süregelen yurtiçi zorlukların etkisiyle çelişkili bir tablo sundu. Hafta sonu ABD-Çin ticaret gerginliğinde sağlanan geçici ateşkes, ham petrol fiyatlarının toparlanmasına yardımcı oldu ve Mayıs ayında Türkiye’de oldukça agresif olan Güney Kore’den fiyatlandırma stratejilerinde olası bir değişikliğe ilişkin spekülasyonları körükledi. Bu durum, bazı tüccarları ABD menşeli mallarda alt sınırdaki tekliflerini piyasadan çekmeye ve hatta mütevazı artışları test etmeye itti.

Yine de, zayıf yurtiçi talebin türev faaliyetleri baltalayan süregelen makroekonomik zorluklar ışığında bu dış desteklerin Türkiye’de kalıcı bir toparlanmaya dönüşüp dönüşmeyeceği konusunda şüphe uyandırmaya devam etmesi nedeniyle genel hava temkinli kaldı. Sonuç olarak, piyasa süregelen şüpheciliğe karşı ortaya çıkan iyimserliği dengeleyen kırılgan bir dönemece girdi.

Güney Kore malı PVC, agresifliğin azaldığı sinyalini verdi

Mayıs başında oldukça agresif bir tutum sergileyen Güney Koreli bir tedarikçi, K67 tekliflerini 5-10$/ton artırarak CIF 750$/ton kadar düşük olan önceki işlemlerinden sonra farklı bir adım atmış oldu. Bu hamle, ABD-Çin gerilimindeki durulma ve petrol fiyatlarındaki toparlanma ile aynı zamana denk geldi ve satıcıları daha önceki alt sınırları yeniden değerlendirmeye itti. Bu mütevazı artışlar bir ölçüde güven sinyali verirken, yine de dış piyasalardaki ivmenin sürdürülebilirliği ve Türkiye’deki cansız alım iştahına ilişkin endişelerden olumsuz etkilendi.

Durgun talep halen baskı unsuru

Temkinli bir şekilde güçlenen söylemlere rağmen, Mısır malı K67 teklifleri bu hafta 10$/ton gevşedi ve piyasadaki kaygan zemini yansıttı. Bir tüccara göre, hacimler sınırlıydı ve satıcılar zayıf talebe teslim oldu.

Avrupalı tedarikçiler ise nispeten sessiz kaldı. Mayıs tekliflerini çoğu durumda, büyük alıcılar için ufak indirimler dışında, koruyan satıcılar, zayıf türev piyasa koşulları arasında alım yapmaya yanaşmayan alıcılardan sert bir dirençle karşılaştı.

Bir oyuncu, “Avrupalı üreticiler marj endişeleri nedeniyle şimdilerde piyasada yok. Her halükarda, hem nihai ürün hem de resin stoklarının yeterli olduğunu düşünüyoruz. Bu durum, alıcıların son dönemdeki iyimserliğe güçlü bir şekilde yanıt vermesini engelledi," dedi.

Bazı ABD’li PVC tedarikçileri, artışları test etti

Vergiye tabi K67 piyasası, tüketicilerden fiyat sorgusu gelmemesi nedeniyle bu hafta yüzeyde stabil kaldı. Ancak bazı ABD’li PVC üreticileri tekliflerini 10$/ton artırmak için temkinli adımlar attı. Mütevazı da olsa bu zam girişimleri, kısmen artan navlun oranları ve ABD-Çin ticaret gerilimindeki son moladan cesaret alan satıcıların önceki fiyat erozyonunu geri püskürtme çabalarını yansıttı. Bazı tüccarlar Haziran ayı için nakliye maliyetlerinin artacağı beklentileri nedeniyle bu güçlenen havayı doğrulada da, temkinli davranmaya ve alıcı tepkilerini izlemeye devam ettiler.

Bu arada, Çin malı K67 teklifleri hafta boyunca pek değişmedi ve bu Asya ülkesindeki arz fazlasının baskısı altında gevşeyen FOB fiyatları yansıttı. Aynı zamanda, uzun bir aradan sonra düzensiz Suudi Arabistan malı K67 CIF 715$/tondan satıldı. Oyuncular, “Türkiye’de K67 tedariki, zayıf talep nedeniyle rahat seyrediyor," dedi.

Yurtiçi PVC, iyileşen ithal havaya kayıtsız kaldı

Yurtiçi piyasada, PVC K67 fiyatları haftalık bazda 10$/tonluk bir düşüş daha kaydetti ve bu düşüş talepteki durgunluk ve yüksek stoklara bağlandı. Bir distribütör, Türkiye’nin güney kesiminde hem resin hem de nihai ürün stoklarının yüksek olduğunu ve bunun da alım iştahı üzerinde baskı kurduğunu belirtti. Ayrıca, PVC K67’nin işlem hızı açısından özellikle PVC K70 olmak üzere özel türlerin gerisinde kalmaya devam ettiğini ve bunun da mevcut fiyatlara ilginin sınırlı olduğunu gösterdiğini vurguladı.

Türkiye PVC piyasası, temkini elden bırakabilecek mi?

ChemOrbis’in haftalık ortalama verilerine göre, ithal PVC K67 fiyatları bu hafta 4 yılın en düşük seviyelerinde istikrar sinyalleri verdi. Öncesinde fiyatlar, bu yılın 1. ve 2. çeyreğinin büyük bölümünde düşüş yönlü seyretti.

Kısa vadeli görünüm belirsizliğini koruyor. ABD-Çin ticaret ateşkesinin ve yükselen petrol fiyatlarının yanı sıra Asya PVC piyasalarındaki nispi iyimserlik de piyasaya bir miktar destek sağlarken, yüksek faiz oranları nedeniyle zayıf seyreden türev talep yurtiçinde faaliyetleri şimdilik baskılamaya devam ediyor.

Haziran’daki dini tatil yaklaşırken, alıcılar zayıf tüketim ortamında stok yapmaktan çekinebilir ve bazıları tatil sırasında imalatı askıya almaya hazırlanıyor. Madalyonun diğer yüzünde, artan navlun fiyatları hammadde zincirinin artış eğilimini sürdürmesi ve diğer PVC piyasalarının daha sağlam bir ivme göstermesi halinde fiyatlara bir miktar destek sağlayabilir ve satıcıların güven tazelemesine yardımcı olabilir.

Diğer piyasalara bakıldığında, Çin’de hava hafif iyileşirken, talep bu hafta zayıf sezonsal eğilim ve durgun ihracat nedeniyle sınırlı kaldı. Bu arada oyuncular, muson mevsiminin başlaması ve Pakistan ile jeopolitik gerilimin azalmasının etkilerinin önümüzdeki dönemde görüleceği Hindistan’ı yakından takip edecek. Avrupa’da tedarikçiler marj iyileştirme hedeflerini korudu, ancak yaklaşan yaz durgunluğu ve rekabetçi ithal alternatifler bu gayreti engelledi.

Özetle, genel olarak bazı cesaret verici sinyaller ortaya çıkarken, Türkiye PVC piyasası yurtiçi talepte daha güçlü bir toparlanma görülmedikçe temkinli duruşunu hemen bırakmayabilir.