Türkiye'de ithal PVC, global ticaret yeniden şekillenirken zıt sinyallerle karşı karşıya

Bu hafta Türkiye’de PVC fiyatları, satıcıların Eylül ayı öncesinde farklı fiyatlandırma stratejileri izlemesiyle karışık dinamikler sergiledi. ABD malları, bol arzın teklifleri yeni düşüklere çekmesiyle daha fazla baskı altına girdi. Güney Kore ve Çin teklifleri ise, Çin’den gelen arz fazlasına rağmen nispeten güçlenen bir duruş sergiledi.

Bu arada, Hindistan’ın birçok ithalat kaynağına yönelik yeni duyurulan kesin antidamping (AD) vergileri tartışmalara damgasını vurdu. Oyuncular, bu önlemlerin önümüzdeki aylarda tedarikçi davranışlarını ve global ticaret akışlarını nasıl şekillendirebileceğini değerlendiriyor. Ancak, Türkiye’de durgun talep ana tema olarak kaldı.

Güney Koreli satıcılar Hindistan’a yöneldi

Gümrüksüz K67 aralığı, Güney Koreli üreticilerin Türkiye’den çekilmesiyle birlikte, Ağustos ortası seviyelerine kıyasla alt sınırda hafif bir artış gördü. Zira satıcılar hacimlerini, Türkiye yerine son zamanlarda fiyat artışlarının ve güçlenen marjların görüldüğü Hindistan’a yönlendirdiler.

Oyuncular, sadece birkaç hafta önce CIF bazında 740-750$/ton kadar düşük işlemlerin teyit edildiğini belirtti. Ancak o zamandan beri Güney Kore teklifleri nispeten seyrekleşti. Buna paralel olarak, Tayvanlı bir büyük üretici, Eylül ayı yüklemeleri için Hindistan’a 30$/tonluk artışlar açıkladı. Aynı zamanda FOB Tayvan ve CIF Çin fiyatlarını da 10$/ton yükseltti.

Avrupa ve Mısır menşeli K67, yine CIF 770$/ton civarında seyretti. Ancak bu istikrar, finansal kısıtlamalar ve durgun türev tüketimin havayı baskılamaya devam ettiği bu ortamda alım ilgisini canlandırmakta pek etkili olmadı. Bu arada, Avrupalı bir üretici, Eylül ayı sonundan itibaren bazı hatlarında dönüşümlü olarak bakım çalışması yapacak. Bu nedenle, üreticiden gelen arz yıl sonuna doğru azalabilir.

ABD K67, artan arz baskısıyla CIF 650$’ın altını kırdı

Vergiye tabi segmentte, ABD malı K67 fiyatları, satıcıların Hindistan’ın AD vergilerinin ardından stokları elden çıkarmaya çalışmasıyla birlikte, alt sınırda CIF Türkiye, peşin $650/ton eşiğinin altını kırdı. Bu ek baskı, Türkiye’deki talepte süregelen zayıflıkla birleşmiş durumda. Zira birçok tüccar işleyicilerin global gelişmelere rağmen büyük ölçüde tepkisiz kaldığını belirtti.

Öte yandan, Çin malı PVC K67 için CIF 725$/ton gibi nispeten yüksek fiyatlar bildirildi. Bir tüccar, Türkiye’deki netback seviyeleri halihazırda çok düşük olduğu için tedarikçilerin tekliflerini düşürmeye istekli olmadıklarını belirtti. Ancak alıcılar, çok daha rekabetçi ABD malları nedeniyle bu seviyeyi çalışmaz buldular.

Ticaret akışları odakta kalacak, talep hala umut verici değil

İthal K67 fiyatlarının son beş yılden uzun bir sürenin en düşük seviyelerinde seyretmesi, bazı satıcıları Türkiye’de düşüş trendinin sona ermiş olabileceğini düşünmeye teşvik etti. Özellikle Hindistan’daki artışların global piyasalara yansıması ve Avrupalı alıcıların yaz tatilinden artan bir alım ilgisiyle dönmesi durumunda. Yine de, Türkiye’deki genel talep umut verici olmaktan uzak ve yakın vadede türev tüketimde bir toparlanma belirtisi görülmüyor.

İlerleyen dönemde, global ticaret akışlarının yönü kilit öneme sahip olmaya devam edecek. Hindistan’ın uyguladığı vergilerin Çinli ihracatçıları sıkıştırması bekleniyor. Ancak zayıf netback seviyeleri ve nihai kullanım segmentlerindeki farklılıklar göz önüne alındığında, Çin’den Türkiye’ye olan akışlarda kısa vadede keskin bir artış olması olası görünmüyor. Öyle ki Türkiye piyasası profil ağırlıklı bir pazar, Çin malı PVC ise daha çok borulara giden bir malzeme olarak biliniyor.

Tonaj hakkında detaylı rakamlar ve daha fazlası için ChemOrbis İstatistik Sihirbazı’nı ziyaret edin.

ChemOrbis İstatistik Sihirbazı’na göre, Türkiye 2025 yılının ilk yarısında Çin’den sadece 13.000 ton PVC ithal etti ve bu da ülkeyi %2’lik bir payla tedarikçiler arasında 12. sıraya yerleştirdi. 2024 yılında Çin, Türkiye’ye sadece 2.000 ton satışla 19. sırada yer aldı. Buna karşılık, ABD, Ocak-Haziran 2025 döneminde yaklaşık 160.000 ton ihracatla piyasanın %31’ini oluşturarak açık ara en büyük tedarikçi olarak kaldı. Verilere göre, ülke 2024 yılında ise %23’lük bir pay sahibi oldu ve Türkiye’ye 188.000 ton ihracat gerçekleştirdi.

ABD Türkiye’ye daha fazla hacim yönlendirebilir; Çinli tedarikçilerin Vietnam gibi yakın Güneydoğu Asya pazarlarına odaklanması daha olası görünüyor. Yeni AD vergilerinin dışında kalan Avrupalı üreticiler, nakliye ve lojistik engelleri yönetilebildikleri bir senaryoda Hindistan’ı daha agresif bir şekilde hedef alabilirler.

Yeni kapasiteler ve daha fazlası hakkında ayrıntılı rakamlar için ChemOrbis Tedarik Sihirbazı’nı ziyaret edin.

Bu arada, ChemOrbis Tedarik Sihirbazı’na göre, Qatar Vinyl Company (QVC) Eylül ayında Mesaieed’de 350.000 ton/yıl kapasiteli bir PVC tesisini faaliyete geçirmeye hazırlanıyor. Konuya aşina bir kaynak, yeni tesisin ilk olarak standart dışı malzeme üreteceğini söyledi. Katar menşeli mallar üzerindeki gümrük vergisini kaldıran son düzenleme ile, tesisin orta vadede Türkiye’ye beklenenden daha fazla mal yönlendirebileceği öngörülüyor.