Türkiye’de oyuncular, tatilden ticaret savaşı ve sert düşen petrolün gölgesinde döndü

Çoğu polimer oyuncusu bayram tatilinden henüz bu hafta döndü. Döner dönmez de ABD’nin başta Çin olmak üzere birçok ülkeden ithalata uyguladığı bir dizi gümrük vergisinin tetiklemesiyle derinleşen ticaret savaşı ve petrol fiyatlarındaki keskin düşüşün yarattığı global bir fırtınayla karşılaştı. Maliyet desteğinin kaybı ve yurtiçindeki likidite sorunları, şimdilik Türkiye’deki oyuncular arasında tatil sonrası talepte bir toparlanma görme umudunu baltaladı.

Sonuç olarak, PP, PVC, PE, PET ve stirenik piyasaları yeni aya temkinli alım faaliyetleri arasında düşüşlerle başladı. Fiyat pazarlıkları devam ederken, dikkatler aynı zamanda hızla tırmanan ticaret savaşının orta vadede Türkiye üzerindeki potansiyel etkilerine de kaydı.

Piyasalar, bayram sonrası döneme zayıf bir başlangıç yaptı   

Bu hafta, satıcıların yeni tekliflerini açıklamaya başlamasıyla PP ve PET için kayda değer fiyat düşüşleri görüldü. ABD Başkanı Trump’ın uyguladığı ve takiben Çin, AB ve Kanada gibi ticaret ortaklarından gelen misilleme vergilerinin yanı sıra, Türkiye’nin mevcut ekonomik zorlukları da alıcılardan talebini zayıf tuttu. Amerikan PVC ve PE’nin akıbeti Türkiye’deki oyuncular için merak konusu olurken, PS ve ABS teklifleri keskin şekilde düşen petrol fiyatlarından etkilendi.

Bu arada Trump, Çin’i hedef alanlar haricinde, yükselen gümrük vergilerini 90 gün askıya aldığını açıkladı ve bunu hafta ilerledikçe Avrupa Birliği’nin misilleme gümrük vergilerinin kabulünü ertelemesi izledi. Bu gelişmeler, petrol fiyatlarındaki düşüş yönlü hareketi yavaşlattı. Ancak, fiyatlar halen haftalık bazda önemli kayıplar vermiş durumda.

Homo PP’de düşüş, tatilin ardından hızlandı

Suudi Arabistan malı PP fiyatları, daha fazla satıcının yeni teklifleriyle piyasaya dönmesi ve yeni bir tesisten nispeten rekabetçi teklifler çıkmasıyla bu hafta kayıplarını artırdı. Rafya fiyatlarının bazı durumlarda 1000$/tonun biraz üzerinde konuşulduğu duyulurken; bu eşiğin hafif altında işlemler yapıldığı da speküle edildi. Teyit edilen seviyeler ise 1020-1030$/ton oldu. PP elyaf, yeni faaliyete geçen bir tesisten çıkan malzemeler için olmak kaydıyla CIF 1050-1060$/ton kadar düşük bir seviyeye geriledi. Bir işleyici, “Bu mallar deneme amaçlı ve mütevazı miktarlarda teklif edildi,” dedi.

Satıcılar, PP için talebin PE’ye kıyasla daha yavaş olduğunu doğruladı. Buna ek olarak, yükselen euro/dolar paritesi, Avrupa’da düşen Nisan propilen kontratları ve Paskalya tatili öncesinde PP’deki artış eğiliminin sonlanması; Avrupa ve Mısır menşeli elyaf teklifleri için aşağı yönlü revizyonlara neden oldu.

Orta Doğulu PE üreticilerinin tellifleri geriledi

Orta Doğulu üreticiler, birkaç başarısız stabil fiyat girişimi dikkate alınmadığında, önceki beklentilere paralel şekilde LAYPE ve YYPE film için piyasaya 10-30$/tonluk düşüşlerle yaklaştı. Alıcılar, “İşlemlerde ilave indirimler elde etmeyi bekliyoruz. Yurtiçindeki nakit kısıtlamaları, genel olarak düşen hammadde maliyetleri ve vergi belirsizlikleri alım faaliyetlerine gölge düşürdü,” dedi. Bazı oyuncular ayrıca, önümüzdeki dönemde ABD Körfezi çıkışlı hacimlerin artabileceğine işaret etti ve bu durum PE tedarikçileri üzerinde baskı kurabilir. Orta Doğulu bir tedarikçiden bir kaynak, “Şimdilerde piyasada yaygın bir ‘bekle ve gör’ duruşu hakim olduğundan, talebi gelecek hafta daha net bir şekilde ölçmeyi umuyoruz,” dedi.

AYPE içinse, ithal satıcılar bayram sonrası haftada piyasaya Avrupa ve İranlı tedarikçilerin yokluğuna güvenerek fiyatlarını çoğunlukla değiştirmedi. Ancak, yurtiçi üretici Petkim’in 30$/tonluk düşüşü de zayıf tabloya eklenince müşterilerinden dirençle karşılaştıklarını kabul ettiler. Suudi kaynaklar, CIF 1200$/tonun altından karşı teklifler aldıklarını belirtti.

Alt sınırdaki ABD malı K67 teklifleri, PVC piyasasını baskıladı

Daha önceki sezonsallık beklentilerine rağmen, PVC talebi, genel olarak keskin bir şekilde düşen hammadde maliyetleri, ABD’nin düzinelerce ticari partnerlerine uyguladığı gümrük vergileri ve yurtiçindeki nakit kısıtlamaları nedeniyle zayıf kaldı. ABD malı PVC teklifleri, tedarik baskısı nedeniyle alt sınırda ilave düşerek CIF 710$/tona gerilerken, 700$/tona kadar inen karşı teklifler diğer menşelerin tedarikçilerini tedirgin etti. Avrupalı üreticilerin stabil fiyat girişimleri, bölgedeki düşen Nisan etilen kontratları ve enerji kompleksindeki serbest düşüş arasında dirençle karşılaştı. Ayrıca, bazı alıcılar halihazırda yolda malları olduğunu söyledi.

Bir polimer tüccarı, “Çin, Amerikan malları için büyük bir alıcı olmadığından, ticaret savaşının PVC’yi çok etkilemesini beklemiyoruz. PE daha belirgin bir şekilde etkilenecek,” dedi. ChemOrbis İstatistik Sihirbazı’na göre, 2024 yılında Çin 2 milyon tonun üzerinde PE ithalatıyla ABD’nin en büyük alıcısı olurken, ülke ABD’den yaklaşık 100.000 ton PVC ithal ederek en büyük alıcılar arasında sekizinci sırada yer aldı. Yine de, bazı oyuncular önümüzdeki dönemde Türkiye’ye ABD malı PVC hacminin artmasını bekliyor ve maliyetler düşüş eğilimini sürdürürse fiyatların CIF 700$/ton eşiğinin altını kırabileceğini öne sürüyor. Bununla birlikte, satıcılar halihazırda düşük olan marjların fiyat indirimlerini kontrol altında tutmasını bekliyor ve 2. çeyrekte talepte temkinli bir toparlanma umuyor.

İthal PET, hammadde fiyatlarındaki keskin düşüşle indi

Asya’nın PET piyasalarındaki düşüş yönlü havayı takiben, Çin’den ithal şişelik PET fiyatları bu hafta CIF Türkiye 950$/ton seviyesinin altına geriledi. Benzer şekilde, Malezya malı PET tekstil cips fiyatları da tatil öncesi haftaya kıyasla 50$/ton geriledi ve alt sınır 850$/tona kadar indi. Bu kayda değer düşüşler, Asya genelinde PTA, PX ve MEG fiyatlarındaki keskin gerilemelerden kaynaklandı. Bazı oyuncular, ithal PET piyasalarındaki son düşüşlerin yüksek sezon öncesinde alım ilgisini canlandırabileceğini belirtti.

PS ve ABS teklifleri, stirendeki gerilemeyi takip etti

Bayram sonrası ilk ithal PS ve ABS teklifleri, Asya’da keskin bir şekilde düşen spot stiren fiyatları ve Avrupa’da gerileyen Nisan monomer kontratlarının baskısıyla bazı düşüşlerle bildirildi. Gelişmeler nedeniyle, bir tüccar Güney Kore malı PS ve ABS tekliflerini Ramazan Bayramı öncesi haftaya kıyasla 10-40$/ton düşürdü. Ayrıca, Avrupa’dan ilk PS teklifleri, satıcıların güçlenen euro/dolar paritesinin baskısıyla karşı karşıya kalması nedeniyle Mart ayına kıyasla 100€/ton düşüşle açıklandı. Bölgeden ABS teklifleri de Nisan için 30€/tonluk bir düşüş gördü.

Oyuncular: Ticaret savaşı, Türkiye’nin ihracatını artırabilir
   
Polimer piyasaları, global belirsizlikler ve düşen maliyetlerin etkisiyle tatilin ardından zayıf bir seyir izledi. Ancak, bazı oyuncular devam eden global ticaret savaşının Türkiye için orta vadede fırsatlar sunabileceğine inanıyor. Çeşitli ülkeler tarafından uygulanan keskin vergi artışları, belirli bölgelerde maliyetleri yükseltecek ve imalat faaliyetlerini zorlayacak. Bu da, Türkiye’deki ihracatçıların global piyasalarda rekabet etme çabalarında elini güçlendirebilir.

ABD’nin birçok ülkeye yüksek vergiler uygularken, Türkiye’ye %10’luk nispeten mütevazı ibir thalat vergisi getirmesi, imalatçıların uzun vadede yabancı piyasalardaki varlıklarını büyütebilir. Aynı zamanda, ABD’nin ihracatını hedef alan misilleme vergilerinin doğurduğu riskler, PE ve PVC gibi hammaddelerin Türkiye veya Latin Amerika ülkelerine yönlendirilmesine yol açarak bu bölgelerdeki arzı artırabilir.

Bu arada, netback seviyeleri düşük kalırsa, mevcut dalgalı atmosferde global arz akışındaki olası değişiklikler İran, Orta Doğu ve Güney Kore’den tedarikçileri Türkiye dışındaki piyasalarda oluşacak boşlukları doldurmaya itebilir. Bir tüccar, “Gerilimin azalmadığı bir senaryoda Orta Doğulu tedarikçiler Avrupa’ya daha fazla odaklanabilir; İranlılar da Çin’e yönelebilir," dedi.

Bu denklemde izlenmesi gereken kilit faktörlerden biri, gerilimi azaltmaya yönelik devam eden pazarlıkların sonucu olacak. Ayrıca, lider ekonomiler tarafından resesyon endişelerinin gölgesinde uygulanabilecek olası teşvik önlemlerinin etkinliği, global ticaretteki yavaşlamanın ekonomik yansımaları, bu yansımaların navlun endüstrisi üzerindeki etkisi ve potansiyel enflasyonist baskıların boyutu gibi kritik belirsizlikler sürüyor.